Anasayfa / Osmanlıca Metinler / Osmanlıca Metin – Karagöz

Osmanlıca Metin – Karagöz

Gölge oyunumuzun iki kadim kahramanı Karagöz ile Hacivat, bu kez sermaye düzeni üzerine kurulu nefis bir muhavereyle karşımıza çıkıyor. Hem Osmanlıca aslını hem günümüz Türkçesiyle sadeleştirilmiş hâlini paylaştığımız bu metinde, Karagöz’ün akla gelmeyecek ticaret fikri üzerinden mizahın, zekânın ve halk felsefesinin ince kıvrımları görünür oluyor. Tulumlara sıcak ve soğuk depolayıp satmak gibi absürt bir hayalin ardında, aslında toplumun geçim telaşı, pratik zekâsı ve halk güldürüsünün eşsiz ruhu yatıyor. Bu yazıda hem metnin tadını çıkaracak hem de gölge oyunu geleneğinin derin kültürel mirasına doğru keyifli bir yolculuğa çıkacaksınız.

karagoz-osmanlica-1024x558 Osmanlıca Metin - Karagöz

KARAGÖZ GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ

Hacivat: Karagöz sana bin kere tenbîh ederim, ne vakit bu delilikten vaz geçeceksin?

Karagöz: Oğlan bu delilik mi?

Hacivat: Delilik ya, başka ne olur? Şimdi eğlenceyi bırakalım da biraz da işimizi düşünelim.

Karagöz: Ne işi?

Hacivat: Karagöz gel seninle bir sermâye düzelim.

Karagöz: Ben sermâyeyi buldum.

Hacivat: Aman Karagöz nasıl sermaye?

Karagöz: Hacivat öyle sermâye ki hiç ölmez.

Hacivat: Kuzum Karagöz ne yapıyorsun bakayım.

Karagöz: Ne yapacağım bir mağaza açtım.

Hacivat: Eee?

Karagöz: İçine beş altı yüz tane tulum doldurdum.

Hacivat: Boş tulum mu?

Karagöz: Dinlesene.

Hacivat: Eee?

Karagöz: Yaz geldiği vakit tulumların ağzını açıp içine sıcak dolduruyorum, sonra onların ağzını kapayıp saklıyorum; kış geldi mi başka tulumların ağzını açıp içine soğuk ve yel doldurup onları da yaza saklıyorum.

Hacivat: Karagöz, bu olur şey mi?

Karagöz: Niye olmaz?

Hacivat: Ee, onları ne yapacaksın?

Karagöz: Meselâ kışın çamaşırcılar çamaşırı yıkarlar. Beklerler ki güneş açılsın da çamaşarı kurutsunlar; kış günü de güneş üç günde bir parça ortalığı ısıtır; onun için çamaşırlar geç kurur; – Gazetelerle ‘ilân ettim ki çamaşırcılara çamaşır kurutmak için ucuza satıyorum, şimdi çamaşırcılar beni öğrendiler, ne vakit çamaşır yıkadılar mı bana geliyorlar bir tulum sıcak satıyorum, çamaşırlarını çabucacık kurutuyorlar.

Hacivat: Ee, yazın da ne yapacaksın?

Karagöz: Yazın da meselâ birtakım yelken gemileri bekliyorlar ki yel çıksın da gemileri işlesin; şimdi beni öğrendiler, eğer gemiyi kaldırmak istiyorlarsa, onlara bir tulum yel satıyorum, onlar da gidip gemilerini kaldırıyorlar.

Etiketlendi:

Cevap bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.