Anasayfa / Eski Türk Edebiyatı / Divan Edebiyatı Mazmunları ve Şehname Karakterleri: Zahit, Rind, Cemşid (ÖABT Notları)

Divan Edebiyatı Mazmunları ve Şehname Karakterleri: Zahit, Rind, Cemşid (ÖABT Notları)

Divan edebiyatı, kendine has bir semboller sistemi üzerine kuruludur. Bir beyti okuduğumuzda, kelimelerin sözlük anlamlarının ötesindeki derinliği, o kelimenin gelerek içerisindeki “mazmun” değerini bilmeden tam olarak kavrayamayız.

Bu yazımızda, Eski Türk Edebiyatı metinlerini şerh ederken veya ÖABT gibi sınavlarda karşımıza sıkça çıkan “anahtar” kavramları bir araya getirdik. Hem divan şiirinde bazı yaygın mazmunları ve insan tiplerini hem de bu edebiyatın mitolojik arka planını oluşturan karakterleri detaylıca inceleyeceğiz. Bilgi paylaştıkça çoğalır düsturuyla hazırladığımız bu notların çalışmalarınıza ışık tutmasını dileriz.

1. Divan Şiirinde Temel İnsan Tipleri ve Kavramlar

Divan şiiri, hayatı ve insanı genellikle birbirine zıt iki kutup üzerinden ele alır. Bu karşıtlık, şairin dünya görüşünü yansıtmak için kullandığı önemli bir araçtır.

a) Zahit ve Rind Karşıtlığı

  • Zahit (Kaba Sofu): Şiirlerde genellikle olumsuzlanan tiptir. Dinin sadece şekilsel kısmında (dış kabuğunda) kalan, ibadetlerine güvenen ancak işin manevi derinliğini (özünü) kavrayamayan, sorgulamadan yoksun, şekilci insan tipidir. Ham sofu olarak da anılır.
  • Rind: Divan şairinin idealize ettiği insan tipidir. Dışarıdan bakıldığında umursamaz, dünya işlerine, makama ve mevkiye değer vermeyen bir kalender gibi görünür; ancak iç dünyasında Allah aşkını derinlemesine içselleştirmiştir. Hoşgörülüdür, ufku geniştir ve “insan-ı kâmil” olma yolundadır.

2. Tasavvuf Terminolojisine Kısa Bir Bakış

Divan edebiyatının ruhunu anlamak için İslam mistisizmi olan tasavvufu bilmek gerekir. Tasavvufun merkezinde “yaratılış nazariyesi” ve insanın Allah’a ulaşma yolculuğu vardır.

  • Tasavvufun Amacı: Tasavvuf ehlinin ilk hedefi “nefsi öldürmektir”. Bu zorlu yolculukta başarılı olmak için 10 ana unsuru yerine getirmek gerekir (tevbe, zühd, tevekkül, kanaat, uzlet, zikr, Allah’a teveccüh, sabır, murakabe, rıza). Bu on unsurun tamamına Usul-i Aşare denir.
  • Fenafillah (Allah’ta Yok Olma): Yolculuğun sonunda “vahdet” (birlik) makamına erişilir. Tasavvuf ehli, kendi cüzi iradesini ve varlığını Allah’ın mutlak varlığı içinde yok eder. Bu aşamada kul, dünya ile ilgili her türlü alakadan geçer.
  • Masiva: Allah dışındaki her şey (dünya, mal, mülk, makam, diğer varlıklar) “masiva” olarak adlandırılır. Amaç masivadan geçmektir.
  • Bekabillah (Allah ile Var Olma): Fenafillah makamından sonra gelen aşamadır. Kulun fani varlığının yok olup, Baki olan Allah’ın varlığıyla ebedilik kazanması durumudur.
  • İstiğna: Gönül tokluğu demektir. İnsanın Allah’tan başka hiçbir kimseye veya varlığa ihtiyaç duymaması, minnet etmemesi halidir.

3. Divan Şiirinin Mitolojik Arka Planı: Şehname Karakterleri

Eski Türk edebiyatı, İran (Fars) edebiyatının estetik ve kültürel birikiminden büyük ölçüde etkilenmiştir. Şiirlerde geçen mitolojik kahramanların ve hükümdarların çoğu, Firdevsi’nin meşhur eseri Şehname kökenlidir. Şairler, övdükleri kişileri (genellikle padişahları) bu mitolojik kahramanların özellikleriyle özdeşleştirirler.

İşte bilmeniz gereken en önemli mitolojik karakterler:

  • Cemşid: Mitolojinin en parlak figürlerinden biridir. Demiri ilk eritip işleyen, şarabı bulan ve Nevruz’u başlatan hükümdar olarak bilinir. En önemli özelliği, dünyanın dört bir yanını gösterdiğine inanılan sihirli kadehidir (Cam-ı Cem, Cam-ı Cihan-nüma). Şiirlerde genellikle bu kadehle ve ihtişamla anılır.
  • Nuşinrevan: Adaletin sembolüdür. (2013 ÖABT sorusunda çıkmıştır). Sarayına (Tak-ı Kisra) astırdığı ve ucu zincirle bağlı olan çan ile bilinir. Derdi olanın bu zincire dokunması yeterlidir. Bu zincir şiir geleneğinde “adalet zinciri” olarak kabul edilir.
  • Keykubad: Büyük ve adil hükümdarlardandır. İsminin önünde “Key” (büyük hükümdar) lakabını kullanan ilk kişidir.
  • Dahhak: Cemşid’i öldürüp tahtı ele geçiren zalim İran hükümdarıdır. Divan şiirinde kötülüğün, zulmün ve karanlığın sembolüdür.
  • Behram (Behram-ı Gûr): Cesaret ve yiğitlik sembolüdür. Yaban eşeği (gûr) avına çok meraklı olduğu için bu lakapla anılır.
  • Behmen (Erdşir): “Dırazdest” (uzun elli) unvanıyla anılır. Bu unvan, onun elinin fiziksel uzunluğunu değil, hükmettiği toprakların genişliğini ve gücünün her yere uzandığını ifade eden bir mazmundur.
  • Bihzad: Mitolojik bir karakterden ziyade tarihi bir şahsiyet olsa da divan şiirinde efsaneleşmiştir. Resim sanatındaki (nakkaşlık) üstün yeteneğiyle anılır. Sevgilinin güzelliği tasvir edilirken “Bihzad bile bu kadar güzel çizemezdi” gibi ifadeler kullanılır.
  • Bijen: Büyük bir savaşçıdır. Halka korku salan yaban domuzlarını yok etmesiyle ünlüdür. Efrasiyab’ın kızıyla yaşadığı aşk ve sonunda Efrasiyab tarafından yıllarca bir kuyuda hapsedilmesi şiirlere konu olur.
  • İsfendiyar: Büyük bir İran kahramanıdır. Hz. Davud’un zırhını taşıdığına inanılır. Vücuduna ok veya silah işlememesi (Aşil gibi) en belirgin özelliğidir.
Etiketlendi:

Cevap bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.