Kabus gibi bir telefonla öğrendik. Öldü dedi amcam. No'lur hastanede de bari. Yaralı olsun no'lur. Ölmemiş olsun. Yaralı olmasına bile razıyız. Bu nasıl acıdır, bu nasıl kabustur Allah'ım uyandır bizi. Kocaman bir şaka olsun.
Ah be Mehmet'im dedim mezarlıkta biz bu kalabalığı seni askere uğurlarken toplayacaktık. Bugün senin de herkes gibi doğum günün kutlu olacaktı. Seni askere uğurlayacaktık daha. Halam yine gözyaşı akıtacaktı ama gururla karışık bir hüzünle. Hayatının en büyük felaketi ile değil.
Ah be Mehmet'im şimdi seni odanın duvarındaki priz kenarındaki bir lekede bile hatırlayacağız. Acaba Mehmet'in elinin de bu kararmaya katkısı oldu mu diye. Bakıp bakıp ağlayacağız eşyalarına. Hep eksik kalacağız sensiz. Hep başka türlüsü olamaz mıydı diye kaderimizi sorgulacağız. O motora binmese oraya gitmese o saatte orada olmasa gibi ihtimallerin neden olmadığını düşünüp daha da üzüleceğiz. Senin önceden bulunduğun her ortamda biri birimize bakıp ağlayacağız artık aramızda olmayışının acısı gelecek her konuşmanın orta yerine.
Ah mehmet'im sen bu kadar genç gitmemeliydin. Dünyada bu kadar kötülük bu kadar kötü insan varken sen gitmemeliydin.
Yarın sabah doğacak güneş senin yeni yaşına bir gün ekleyemecek ama halamın ömründen bir kaç ömür eksiltecek. Dünyaya geldiğin gün gittiğin gün ile aynı olmamalıydı Mehmet'im. Kusuratsız bir yaşla gitmemeliydin buradan. Çok alacağın vardı senin bu hayattan. Ne kadar alsan üstü eksik kalırdı. Kusuratsız olamaz senin ömrün. Sen çok alacakliydin bu hayattan. Sen daha iyisini hakediyordun. Sen alacaklısın bu dünyadan. Sana daha iyi bir ömür borcu var bu dünyanın.
Daha düğünün olacaktı karşılıklı oynayacaktık seninle. Damadın kuzenleri diye anons edeceklerdi sahneye çıkacaktık. Mezarına toprak atmaya değil.
Yeni aldığın telefonunu kullanacaktın daha. Belki bu sabah alarmını erteleyip biraz daha uyuyacaktın. Halam uyandıracaktı seni kahvaltıya. Şimdi hep eksik kalacak yerin bütün sofralarda. Hep bir boşluk kalacak yerin.
Çocuklara dedelerinin ismini verirler. Dedeleri vefat ettiğinde ismi yaşasın diye. Sen daha ismini aldığın dedemin adını yaşatacaktın. Bu kadar erken gitmek oldu mu be Mehmet'im.
Kuzenim Mehmet Budak göçüp gitti dünyadan. 19 yaşına gelmesine bir gün kala sonsuz yaşama göçüp gitti. Geriye kapanmaz yaraları kaldı.