İştikak nedir? Söz sanatları

 

Divan Şiirinin Gizemli Dünyasına Yolculuk: İştikak Sanatının Büyüsü

Divan şiirinin derinliklerinde saklı, kelimelerin sihirli dansıyla örülmüş bir sanat keşfetmeye hazır mısınız? İştikak, aynı kökten yeşeren kelimelerin bir araya gelerek metne kattığı ahenk ve anlam zenginliğidir. Bu yazımızda, iştikak sanatının ne olduğunu, divan şiirindeki çarpıcı örneklerini ve bu sanatın metinlere nasıl bir derinlik kattığını yakından inceleyeceğiz.

İştikak, kelime köklerinin gizemli bağını gözler önüne seren bir söz sanatıdır. Aynı kökten türemiş iki veya daha fazla kelimenin bir dize, beyit, cümle veya paragraf içinde kullanılmasıyla ortaya çıkar. Örneğin, "ilim" kökünden doğan "âlim", "ma'lûm" ve "talîm" kelimelerinin bir arada kullanılması, iştikakın en belirgin örneklerindendir. Muallim Naci ise, yazılış ve söyleyiş benzerliği taşımasına rağmen aynı kökten gelmeyen kelimelerin bir araya getirilmesi durumunu "şibh-i iştikak" (iştikak benzeri) olarak adlandırmıştır.

Bazı belagat uzmanları, iştikakın aslında cinas sanatının bir alt dalı olarak değerlendirilmesinin daha uygun olacağını belirtirler. Gerçekten de iştikak örnekleri incelendiğinde, bazılarının cinas başlığı altında ele alınmasının daha mantıklı olduğu görülebilir. Ancak unutmamak gerekir ki, iştikakın bir sanat değeri taşıması için kelimelerin metinde doğal bir şekilde bulunması ve özel bir çabayla yerleştirildiği izlenimini vermemesi önemlidir.

Şimdi gelin, divan şiirinin usta kalemlerinden dökülmüş, iştikak sanatının en güzel örneklerine yakından bakalım:

Hâl ü müstakbeli ne olsa gerek Sevmedi, sevmemişdi, sevmeyecek Muallim Naci

Muallim Naci'nin bu beytinin ikinci mısraında, Türkçede aynı kökten türemiş üç kelime olan "sevdi", "sevmemişti" ve "sevmeyecek" bir arada kullanılarak etkili bir iştikak örneği oluşturulmuştur.

Sâfî-dil isen it lebinün zikrini sûfî Gel gör ne safâ-bahş olur câm-ı musaffa İbni Kemâl

İbni Kemal'in bu anlamlı beytinde, "safâ" kökünden türemiş "sâfî" ve "musaffa" kelimeleri bir araya gelerek başarılı bir iştikak örneği sunar. Ayrıca, "sûfî" kelimesi aynı kökten gelmemesine rağmen ses benzerliğiyle "şibh-i iştikak" oluşturur. Beyit, "Ey temiz gönüllü sufi! İçki içerken sevgilinin dudağını an; o billur gibi, saf kadeh neşe verir, gör!" şeklinde tercüme edilebilir.

Ol kad-i bâlâ belâsından nice olam halâs Çün nasîb olan ezelde mübtelâlıkdur bana İbni Kemal

"Ezel Bezmi"ne yapılan bir göndermenin de bulunduğu bu beyitte, Arapça kökenli "belâ" ve "mübtelâ" kelimeleri aynı kökten türedikleri için iştikak sanatını oluşturur. Beyitteki Farsça "bâlâ" kelimesi ise bu iki kelimeyle "şibh-i iştikak" ilişkisi içindedir. Beytin anlamı şöyledir: "O uzun boylu güzelin belasından nasıl kurtulurum ki, ezelde bana nasip olan müptelalıktır."

Gül ârızınla olsa mu’ârız aceb değil Bir berk yüzlü ne edeb ü ne hayâsı var Emrî

Emrî'nin bu beytinin ilk mısraında yer alan "ârız" (yanak) ve "mu'ârız" (karşı duran, çatışan) kelimeleri arasında iştikak sanatı görülür. Beytin anlamı ise şöyledir: "Gül senin o değerli yanağın ile çatışsa buna şaşmamak gerekir; zira o şimşek gibi parlak yüzlü sevgili ne edep bilir ne de haya."

Dermişsin irem kuyına ol serve irişem Sağlıkla rakîbâ sen ana irme irişme Emrî

Bu beyitte "irisem" ile "İrem" ve "irme" ile "irişme" kelimeleri arasında iştikak vardır. Eğer "İrem" kelimesi özel isim olarak kabul edilirse, diğer iki kelimeyle arasında "şibh-i iştikak" ilişkisi bulunur. Beytin anlamı: "O servi boylu güzele İrem bahçesine ulaşayım demişsin; ey rakip, sağlıcakla sen ona ulaşma, erişme!"

Gördüler ki rûyunı görmek nasîb olmaz ebed Gözlerün ey şûh bu derd ile bîmâr oldılar Emrî

Emrî'nin bu beytinde "görmek", "gördüler" ve "göz" kelimeleri aynı kökten türeyerek iştikak sanatını oluşturur. Beytin anlamı: "Gördüler ki senin yüzünü görmek ebediyen nasip olmayacak; ey şuh, senin gözlerin bu dert ile hasta oldu."

Ey dost nazar eyle ki uşşak arasında Ahmed gibi bir âşık-ı gam-hârı kimün var Ahmed Haşa

Aşıklığıyla övünen şair Ahmed Haşa, bu beytinde "aşk" kökünden türemiş "uşşak" (aşıklar) ve onun tekil hali olan "âşık" kelimelerini kullanarak iştikak yapmıştır. Beytin anlamı: "Ey dost, bir bak ki aşıklar arasında Ahmed gibi gam çeken bir aşık kimin var?"

Çün çeşme vü pınar periler durağıdur Çeşmümden ey nigâr-ı perî-vâr kaçma gel Ahmed Paşa

Ahmed Paşa bu beytinde, "Madem ki çeşme ve pınar başları perilerin meskenidir, o halde ey peri gibi güzel; su gibi gözyaşı döken gözümden kaçma gel, bana görün!" demektedir. Beyitte geçen "çeşm" (göz) ve "çeşme" kelimeleri arasında iştikak sanatı vardır.

Âkil ü ma’kûl ü akl u âşık u ma’şûk u ışk Cümle sensin pes nereden geldi bunca kil ü kâl Ahmedî

Tasavvufun "vahdet-i vücud" (varlık birliği) anlayışını yansıtan bu beyitte Ahmedî, Tanrı'ya seslenerek "akleden", "akledilen" ve "akıl" anlamlarına gelen "âkil", "ma'kûl" ve "akl" kelimeleriyle; "âşık olan", "âşık olunan" ve "aşk" anlamlarındaki "âşık", "ma'şûk" ve "ışk" kelimeleriyle iştikak sanatı yapmıştır. Ayrıca beyitteki "kil" (söz) ve "kâl" (dedikodu) kelimeleri de aynı kökten türemiştir. Şair, bu kelimeleri kullanırken zorlanmamış, dile getirmek istediği tasavvufi düşünceyi etkileyici bir şekilde ifade etmiştir. Beytin anlamı: "Madem ki akleden, akledilen, akıl, âşık, maşuk ve aşkın hepsi sensin; o halde bunca söz nereden çıktı?"

Atan anan hakı yitirdün ise Yeşil tonlar geyesin tonanasın Yunus Emre

Yunus Emre'nin bu beytinde "ton" (elbise) ismi ile "tonanasın" (giydirilesin, süslenesin) fiili arasında iştikak sanatı bulunur. Beytin anlamı: "Eğer anne babanın hakkını yerine getirdiysen, cennette yeşil elbiseler giyer, süslenirsin."

Divan Şiirinden İştikak Söz Sanatı Örnekleri

Her ki görür Hâhk’ı her lahzada mahlûkdan
Aşkı hergiz ayrı görmez âşık u maşûkdan (Ruşeni)

Âşık oldur maşukun şevkında ser-gerdân ola
Aşk ile buldum vefalar özge sohbet ehliyem (Ümmi Sinan)

Bir gazel dedim gözün vasfında sihr ettim yine
Der gören bunu diyen şâir değil sehhârdır (Zati)

Yok bende bir amel sana şâyeste âh eğer
A'mâlime göre vere adlin cezâ bana (Fuzuli)

Ahsen-i ahlâk ile meşhûr idi
Câbire cebr itmede mecbûr idi (Hakani)

Sudan topraktan olmaz böyle terkib
Meğer sen akl u candasın mürekkeb (Ahmedi)

Ol kişiden kıl taleb esrâra vâkıf olmağı
Olmaya ilmine âlim âlemin allâmesi (Zati)

Sana kıyâm diyü gelicek rakibürle
Ey kâmeti kıyâmetüm itme sakın kıyâm (Gelibolulu Suni)

Ma'cûn-ı müferrihde bile şimdi ferah yok
Mihnetkede-i dehrde şâdân kimi gördün (Agah)

Nesîm-i cân fezâdur ehl-i zulme âhı mazlûmun
Cihân-sûz olduğun şaymaz sitemkâr olduğun var mı (Âgah)

Vaşf eylese evşâfa sezâ vaşf-ı 'izârun
Medh eylese her güne ehil namza o lâyık (Âsaf)

Cihân envâra müstağrik olup rûy-ı cemâlinden
Hezârân lutfa muğrik oldu hep 'ıyd-ı vişâlinden (Behrî)

Matlab-ı a'la visâlün maksad-ı aksâ kapun
Cânlarun maksüdısın diller seni kılur taleb (Celîlî)

Çün dehre kadem basdı her demde kudûmın Hak
'İzzetle ide mes'ûd rif'atle ide es'ad (Fennî)

Görelden çeşmüm ol nakşı güzel şûretlü nakkaşı
Münakkaş eyledi rûy-ı zemîni sürh ile yaşı (Zati)

Ol kişiden kıl taleb esrara vâkıf olmağı
Olmaya 'ilmine 'âlim 'âlemün 'allâmesi (Zatî)

Zâhide din uğramak isterse Tanrı hışmına
Nâzır olsun bir nazar ol çeşm-i câdudan yana (Zati)

Mihr-i hüsn-i dil-berün vasf olmaya bir zerresi
Haşre dek halk-ı cihan olsa eger vaşşâf ana (Zati)

Şi'ri şu'arâ şi'rine olurdu müşabih
Ola idi eger kim ruh-i dil-ber gibi her ruh (Zati)

Kudreti yitişmedi virane gönlüm yapmağa
Her dil-i virânı ma'mur eyledi mi'mâr-ı 'id (Zati)

Bir gazel didüm gözün hakkında ey Mûsi-kelâm
Bir gören sihr eylemiş Zâti 'aceb sahir midür (Zati)

Mışr-ı hüsnün şahısın bi-vezn idersin zulmi lık
Hey kıyâmet 'arşa-i mahşerde mizan yok mıdur (zati)

Divan şiirindeki bu örnekler, iştikak sanatının metinlere nasıl bir müzikalite ve anlam derinliği kattığını açıkça göstermektedir. Aynı kökten gelen kelimelerin bir arada kullanılması, hem kulağa hoş gelen bir ahenk oluşturur hem de kelimeler arasındaki anlam ilişkisini güçlendirerek anlatımı daha etkileyici hale getirir. İştikak, divan şairlerinin dilin zenginliklerini ustaca kullanarak ortaya koydukları incelikli bir sanattır. Bu sanatı anlamak, divan şiirinin derinliklerine yapılan keyifli bir yolculuktur.

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkürler. Daha fazlası için bizi motive ediyor.

Daha yeni Daha eski