Haluk'un Amentüsü Şiir Tahlili, Tevfik Fikret

 Tevfik Fikret, Türk edebiyatının önemli isimlerinden biridir ve özellikle Tanzimat sonrası dönemde edebi bir devrim gerçekleştirerek Türk şiirinin modernleşmesine öncülük etmiştir. Haluk'un Amentüsü, Tevfik Fikret'in en önemli şiirlerinden biridir ve Türk edebiyatında yerini almıştır. Bu şiir, Türk toplumunun içinde bulunduğu zorlu koşulları ele alırken, insanın kendini ve toplumunu sorgulamasına neden olan derinlikte bir yapıya sahiptir. Bu yazıda, Tevfik Fikret'in Haluk'un Amentüsü şiirini tahlil edeceğiz ve şiirin içerdiği anlamları, kullanılan dil ve teknikleri inceleyeceğiz.



HALÛK’UN AMENTÜSÜ

1.
Kalbinde her dakika şu ulvî tahassürün
Minkar-ı ateşinini duy, dâima düşün:
Onlar niçin semâda, niçin ben çukurdayım?
Gülsün neden cihan bana, ben yalnız ağlayım?..
Yükselmek asumana ve gülmek, ne tatlı şey!..

2.
Bir gün şu hastalıklı vatan canlanırsa…
Ey müştâk-ı feyz ü nûr olan âtî-i milletin
Meçhul elektrikçisi, aktarı fikretin
Yüklen getir — ne varsa — biraz meskenet-fiken,
Bir parça ruhu, benliği, idrâki besleyen
Esmâr-ı bünye-hîzini; boş durmasın elin.
Gör dâima önünde esâtîr-i evvelin
Gökten dehâ-yi nârı çalan kahramanını…
Varsın bulunmasın bilecek nâm ü sânını!.

Tevfik Fikret


Günümüz Türkçesiyle:

1.Kalbinde her dakika şu pek yüce özleyişin ateşli gagasını hisset ve
dâima düşün. Onlar niçin gökte, ben niçin çukurdayım? Niçin cihan bana
böyle gülsün de, ben yalnız ağlayım?.. Yükselmek göklere ve gülmek, ne tatlı
şey!.

2.Ey nura ve feyze can atan milletin gelecekteki meçhul elektrikçisi.
Bir gün şu hastalıklı vatan canlanırsa bütün fikir alanlarının, - nesi varsabiraz
miskinliği ezen, bir parça ruhu, benliği, anlayışı besleyen ve onları
canlandıran materyallerini; yüklen getir, boş durmasın elin. Gör dâima
önünde evvel zaman masallarının gökten “ateş” hârikasını yere indiren
kahramanını…Varsın adını, sanını bilecek bulunmasın.

Haluk'un Amentüsü Şiirinin Tahlili:

1.
Şiirin başlığı "Haluk’un Amentüsü"dir. Amentü, İslam dininin temel inanç esaslarını ifade eden bir terimdir. Haluk ise Tevfik Fikret’in oğlunun adıdır. Şair, bu şiirde oğluna kendi inançlarını ve dünya görüşünü aktarmaktadır.

Şiirin ilk dizesinde “kudret-i külliye” yani evrensel kudret ifadesi kullanılmıştır. Bu ifade, şairin Allah’a olan inancını göstermektedir. Ancak şair, Allah’ı “ulvî ve münezzeh” yani yüce ve arınmış olarak tanımlamaktadır. Bu tanım, şairin Allah’ı antropomorfik yani insan biçiminde değil, soyut ve metafizik bir varlık olarak gördüğünü anlatmaktadır.

Şiirin ikinci dizesinde “vicdanla inandım” ifadesi tekrarlanmaktadır. Bu ifade, şairin inancının akla değil, vicdana dayandığını vurgulamaktadır. Şair, akıl ile çelişen birçok durumla karşılaştığı için vicdanına güvenmektedir.

Şiirin üçüncü dizesinde “onlar niçin semâda, niçin ben çukurdayım?” sorusu sorulmaktadır. Bu soru, şairin kendini toplumdan ayrı ve yalnız hissettiğini göstermektedir. Şair, semâda yani gökte olanları batılı medeniyetleri ve onların ilerlemesini temsil ederken, çukurda yani geride kalanları ise Türk toplumunu ve onun geri kalmışlığını temsil etmektedir. Şair, bu soru ile hem kendi içindeki hem de toplum içindeki medeniyet krizini dile getirmektedir.

Şiirin son dizesinde “yükselmek asumana ve gülmek, ne tatlı şey!” ifadesi kullanılmıştır. Bu ifade, şairin hem bireysel hem de toplumsal olarak yükselmek ve mutlu olmak istediğini belirtmektedir. Ancak bu ifade aynı zamanda bir ironi taşımaktadır. Çünkü şair, bunun gerçekleşmesinin çok zor olduğunu bilmektedir.

2.
Şiirin ikinci bölümü, şairin oğluna vatanın ve milletin geleceği için nasıl davranması gerektiğini öğütlediği bir bölümdür.

Şiirin ilk dizesinde “bir gün şu hastalıklı vatan canlanırsa” ifadesi kullanılmıştır. Bu ifade, şairin vatanın içinde bulunduğu kötü durumu ve umudunu kaybetmediğini göstermektedir. Şair, vatanın canlanması için bir günün geleceğine inanmaktadır.

Şiirin ikinci dizesinde “ey müştâk-ı feyz ü nûr olan âtî-i milletin” ifadesi kullanılmıştır. Bu ifade, şairin oğluna hitap ettiğini ve onu milletin geleceği olarak gördüğünü belirtmektedir. Şair, oğlunun feyz ve nûr yani bilgi ve aydınlık arayan bir kişi olduğunu söylemektedir.

Şiirin üçüncü dizesinde “meçhul elektrikçisi, aktarı fikretin” ifadesi kullanılmıştır. Bu ifade, şairin oğlundan kendisinin fikirlerini aktarmasını istediğini göstermektedir. Şair, oğlunu meçhul elektrikçisi yani bilinmeyen bir enerji kaynağı olarak tanımlamaktadır. Şair, oğlunun fikirlerini aktararak vatanın ve milletin aydınlanmasına katkıda bulunacağına inanmaktadır.

Şiirin dördüncü dizesinde “yüklen getir - ne varsa - biraz meskenet-fiken” ifadesi kullanılmıştır. Bu ifade, şairin oğlundan ne kadar zor olursa olsun çalışmasını ve üretmesini istediğini göstermektedir. Şair, oğlunun meskenet-fiken yani miskinliği ezen bir şekilde hareket etmesini öğütlemektedir.

Şiirin beşinci dizesinde “bir parça ruhu, benliği, idrâki besleyen esmâr-ı bünye-hîzini; boş durmasın elin” ifadesi kullanılmıştır. Bu ifade, şairin oğlundan ruhunu, benliğini ve anlayışını besleyen esmâr-ı bünye-hîz yani canlandırıcı maddeleri getirmesini istediğini belirtmektedir. Şair, oğlunun elinin boş durmamasını ve kendisini geliştirmesini öğütlemektedir.

Şiirin altıncı dizesinde “gör dâima önünde esâtîr-i evvelin gökten dehâ-yi nârı çalan kahramanını” ifadesi kullanılmıştır. Bu ifade, şairin oğlundan esâtîr-i evvel yani eski efsaneleri önünde tutmasını ve onlardan ilham almasını istediğini göstermektedir. Şair, oğlunun gökten dehâ-yi nâr yani ateş hârikasını çalan kahraman yani Prometheus’u örnek almasını söylemektedir. Şair, Prometheus’un insanlığı aydınlatmak için tanrılara karşı başkaldırdığı söylemektedir.

Şiirin yedinci dizesinde “varsın bulunmasın bilecek nâm ü sânını” ifadesi kullanılmıştır. Bu ifade, şairin oğlundan kahramanlık yapmasını ve tanınmasını değil, fikirlerini yaymasını ve vatanına hizmet etmesini istediğini göstermektedir. Şair, oğlunun nâm ve sân yani ad ve şan peşinde koşmamasını öğütlemektedir.

Şiirin ikinci bölümü, şairin oğluna vatanseverlik ve aydınlanma ideallerini aşıladığı bir bölümdür. Şair, oğlunu hem kendisine hem de milletine yararlı olacak bir kişi olarak yetiştirmek istemektedir. Şair, oğlunu hem babası hem de öğretmeni olarak konuşmaktadır.

Başka tahlillerde görüşmek dileğiyle yazımı beğendiyseniz lütfen yorum yapın.

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkürler. Daha fazlası için bizi motive ediyor.

Daha yeni Daha eski