Hep roman özetleyecek değiliz ya. Bu yazıda sizlere Berna Moran'ın Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış isimli kitabının ikinci cildinin dokuzuncu bölümünde yer alan Devlet Ana'nın Kalıpları isimli kısmı tanıtarak özetleyeceğim.
Moran, bu bölümde Kemal Tahir'in romanında Osmanlı devletinin kuruluşunu ve gelişimini nasıl anlattığını inceler. Moran'a göre Kemal Tahir, Osmanlı devletinin başarısının sırrını geleneksel Türk töresine bağlar ve bu törenin temel unsurlarını romanında gösterir. Bu unsurlar şunlardır:
- Aile: Kemal Tahir, aileyi devletin temeli olarak görür ve aile içindeki sevgi, saygı ve bağlılık ilişkilerini vurgular. Romanın ana karakteri olan Devlet Ana da bir anne olarak hem kendi ailesini hem de devletin ailesini korur ve yönlendirir.
- Toprak: Kemal Tahir, toprağa bağlılığı bir Türk erdemi olarak sunar ve toprak sahibi olmanın hem ekonomik hem de siyasi güç kazandırdığını belirtir. Romanında toprak sahibi olan veya olmayan kişiler arasındaki çatışmaları işler.
- Düzen: Kemal Tahir, düzeni devletin varlığının şartı olarak kabul eder ve düzene karşı gelenleri eleştirir. Romanında düzeni sağlamak için çalışan veya bozmaya çalışan kişiler arasındaki mücadeleleri anlatır.
- Adalet: Kemal Tahir, adaleti devletin en önemli ilkesi olarak görür ve adaletsizliğe uğrayanları savunur. Romanında adalet arayışı içinde olan veya adaletsizlik yapan kişiler arasındaki gerilimleri yansıtır.
Moran, bu bölümün sonunda Kemal Tahir'in Devlet Ana romanının tarihsel gerçekliği yansıtmadığını ancak Osmanlı devletinin idealize edilmiş bir resmini sunduğunu söyler. Moran'a göre Kemal Tahir'in amacı tarihi anlatmak değil, Türk milletine bir örnek sunmak ve onu uyandırmaktır.
Moran, bu kısımda Kemal Tahir’in Osmanlı devletinin kuruluşunu anlattığı Devlet Ana romanını inceler. Moran’a göre romanda geleneksel Türk töresinin temel unsurları olan aile, toprak, düzen ve adalet vurgulanır. Aile içindeki sevgi ve saygının devlete de yansıdığı; toprağa bağlılığın güç kazandırdığı; düzene karşı gelenlerin eleştirildiği; adaletsizliğe uğrayanların savunulduğu gösterilir. Moran, romanda tarihsel gerçekliği değil idealize edilmiş bir Osmanlı resmini bulduğunu söyler. Moran’a göre romancının amacı tarihi anlatmak değil millete örnek sunmak ve onu uyandırmaktır.
Başka yazılarda buluşmak üzere daha fazlasını üretmem için lütfen yazılarıma yorum yapın.