Geçenlerde bir uygulama reklamı gördüm. Uygulama şöyle diyordu: "Kitap okuyacak vaktiniz yoksa özetleri okuyun." Bence kitap okuyacak vaktiniz yoksa okumayın, arkadaşlar. Kitap okumak yerine koyacaksanız özeti de okumayın, bunun size bir faydası yok. Sadece "Evet, o kitabı biliyorum" dersiniz. Arkadaş ortamında başka hiçbir işinize yaramaz. Ne bağlamdan tat alırsınız, ne alt metinlerden, ne temalardan. Bir çok karakteri kaçırırsınız, yazarın üslubundan tat alamazsınız. Şöyle bir durum gelmeli önünüze: Bir metin konulduğunda, bunun hangi yazara ait olduğunu tespit edecek seviyede okuma yapmalısınız.
Bir yazar hakkında araştırma yapmakta olan bir araştırmacı değilseniz zaten keyfi okuyorsunuz. Vaktiniz mi yok, yarım bırakmaktan çekinmeyin. Yani, okuyamam, bitiremem diye, bir kitaba okumaya hiç başlamamak olur mu? Kitabı başladınız, size hitap etmeyebilir. Sizi içine çekmeyebilir. Sizin alanınız olmayabilir. Zorla değil ya bırakın çekinmeyin. Ama bitirmediğiniz kitaba da sarmadı demeyin. Çünkü böylece okumaya karşı önyargılar geliştiriyorsunuz ve başkalarının da bazı kitaplara önyargı geliştirmesine sebep oluyorsunuz.
Okumak özgür bir eylem. Hani böyle beylik cümleler kurmak da istemiyorum ama biraz Nurullah Ataç okuyarak, eleştiri yazıları okuyarak da kitaplardan çok güzel tatlar alabilirsiniz. Özet okuyacağınıza, kitap eleştirisi okusanız, ondan daha güzel sonuçlar alırsınız. Hatta bir okuma yöntemi olarak da; önce eleştirisini okuyup sonra kitabı da okuyabilirsiniz. Bunu denedim siz de deneyebilirsiniz.
Daha önce başka bir yazımda da söylemiştim. Şimdi burada söyledim diye atıf yapıyorum ama belki yazıyı yayınlamadım. Belki de şu anda o yazı taslaklarda bir yerde duruyor da olabilir, tamamlamadığım için sizlere ulaştıramadığım bir sürü yazının arasında bekliyordur.
Özet okumak ancak şu konuda belki faydalı olabilir: Bir kitabı zaten okumuşsunuzdur. Üzerinden geçen zaman olay örgüsü ya da başkaca konuları tozla kaplamış ve sizin hatırlamanıza engel oluyordur. Hatırlamak için o unutuşun tozlarını biraz savurmak için okuyun. Zaten unuttuğunuz şey sadece öyküsü, olay örgüsü falan olacaktır. Bir çoğu bilinçaltına yerleşmiş olan diğer edebi kazanımlarınızı asla unutamazsınız.
Diğer yandan sadece özet okumak gerekçesi ne olursa olsun yeterli ve mantıklı değil. Okuduğunuz kitabın özetini okumak dedik ya yukarıda. Bunu biraz daha açalım. Neden okurken alıntılar defterimizi oluşturup ondan faydalanmadık. Altını çözeceğimiz yerlerden oluşan bir notlar topluluğu bize özetten, hatırlama okuması yapacağımız özetten daha faydalı olacaktır. Çünkü kendi hazırladığınız metin kendi zihinsel süreçlerden ve kendi akıl süzgecinizden geçmiş olduğu için sizin biricik eseriniz de olacaktır.
Bir kitabı okurken, bir filmi izlerken aslında aklınızda tamamen hikaye olan ya da karakterlerin ilişkileri ve durumları akılda kalmıyor olsa da, ortaya çıkan problemler ve çözüm yolları mutlaka aklınızda kalıyor.
Sınava hazırlananlar bilir bir soru çözüyorsunuz, sorunun rakamlarını, ayrıntılarını unutursunuz ama çözüm yöntemi ve onu o soruyu çözerken kullandığınız zihinsel süreç zihninizde yeni bir köprü, yeni bir yol, yeni bir bağlantı oluşturuyor. Ve siz bu bağlantıyı gelecekte başka problemlerde de kullanabilir hale dönüştürebiliyorsunuz. Zihniniz bunu otomatik yapıyor. Çünkü bilgiler beyinde böyle depolanır ağ biçiminde. Her öğrenme, yeni bir bilgi ağı ekler oluşturur ve her yeni yaşantı bu adacıklar arasında yeni köprüler, yeni bağlantılar oluşturur. Gelecekte karşılaşacağınız problemlere yeni bakış açıları kazanırsınız. Bu yüzden kitabını kendisini okumak daha iyidir. Özet size bu zihinsel süreci sunmayacağı gibi sizinle eser arasında bir duvar olacaktır.
Bir filmi izlemek mi istersiniz, izleyen birinden dinlemek mi? Özet eğer size ait değilse başkasının anladığı ve okumaktan aldığı keyif kadarıyla yetineceksiniz demektir.
Sonuç olarak, kitapların önemini vurgulamak istiyorum. Özet okumanın yararlı olabileceği durumlar elbette vardır, ancak kitabı gerçek anlamda okumuş sayılmazsınız. Kitaplar, zihinsel gelişimimize, bakış açımıza ve düşünme yetimiz açısından son derece değerlidir. Bu nedenle, mümkün olduğunca orijinal kaynaklara yönelmeli ve kitapları doğrudan okumalıyız. Okuduğunuz için teşekkür ederim. Siz ne düşünüyorsunuz yorumlarda sizlerin de fikrinizi yazmanızı istiyorum.