Tek başına bir anlam taşıyan ya da bir anlamı olmadığı halde cümle kuruluşuna katkıda bulunan anlatım birimine sözcük denir. Dildeki her sözcük bir kavramın karşılığıdır. Sözlü veya yazılı anlatımda düşünce ve duygular sözcükler aracılığıyla yansıtılır. Sözcükler anlatımın yapı taşlarıdır.
ile, gibi, oysa, için, kadar, ve, sanki tek başlarına bir anlam taşımadtğı halde cümle içinde anlam kazanan sözcüklerdir.
Sözcükle ilgili çalışmaları dört grupta inceleyebiliriz:
- Sözcüklerde Anlam Özellikleri
- Sözcüklerde Tür ve Görev
- Sözcüklerde Yapı
- Sözcük Düzeyinde Anlatım Bozuklukları
SÖZCÜKLERDE ANLAM ÖZELLİKLERİ
1. GERÇEK ANLAM:
a) Temel Anlam:
b) Yan Anlam:
ÖRNEKLER:
* Ateş yakmaya yarayan, pişirme, ısıtma, ısınma gibi amaçlarda kullanılan yer
Şu anda ocak boş, isterseniz ateşi yakalım.
(Temel anlam)
* Taş veya maden çıkarılan yer
Bu köyün yakınlarında mermer ocağı da var.
(Yan anlam)
* Aynı amaç ve düşünceyi paylaşanların kurduklan kuruluş
Yeniçeri ocağının yerine Nizam-ı Cedit kuruldu.
(Yan anlam)
* Ev, aile, soy
Askerliğini bitirince doğru köyüne, ocağına dönmüştü. (Yan anlam)
Köylüler harman savuruyor, kışa hazırlık yapıyorlardı. (Temel anlam),
* (Rüzgâr) Bir yeri, bir şeyi şiddetle eserek alt üst etmek, havaya kaldırmak, dağıtmak
Fırtına ortalığı alt üst etti kenardaki çöpleri havaya savurdu. (Yan anlam)
* Kaldırıp atmak, fırlatmak
Öyle öfkelendi ki terliği arkasından savurdu. (Yan anlam)
* Şiddetle döndürerek sallamak, kaldırarak vurmak Üç beş adım geri çekilip hız aiarak eşeğe bir tekme savurdu. (Yan anlam)
* (Yalan, küfür vb. için) Söylemek
Sık sık palavra savuruyordu. (Yan anlam)
* Boşuna ve çok miktarda harcamak, israf etmek Dedesinden kalan paraların hepsini savurdu, beş kuruşu kalmadı. (Yan anlam)
Uyarı: ♥♥♥♥♥
2. MECAZ (DEĞİŞMECE) ANLAM:
“Perde” sözcüğünün gerçek anlamı “görüşü, ışığı engellemek ya da bir şeyi gizlemek için açıklığın önüne gerilen örtü" dür. Bu sözcük “Perdenin açık yerlerinden içeriye güneş sızıyordu.” cümlesinde gerçek anlamıyla kullanılmıştır. Aynı sözcük “Olayın üzerindeki perde birkaç haftaya kadar aralanacak.” cümlesinde “belirsizlik, sır” anlamıyla kullanılmış ve mecazi anlam kazanmıştır.
a) Sözcük Düzeyinde Mecaz:
Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcükler mecaz anlamıyla kullanılmıştır, sözcüğün kazandığı anlam parantez içinde gösterilmiştir:
- Bildiğim kadarıyla o evine bağlı bir insandır, (ailesine)
- Sanıyorum bu işte de onun parmağı var. (rolü, etkisi)
- Oturup dururken ne parlıyorsun, sana bir şey diyen mi var? (kızıp öfkelenmek)
- Sizin böyle bir işte harcanmanızı istemem, (olumsuz bir biçimde kullanılmak)
- Bu öğrenci diğerinden bir gömlek daha bilgili, (derece, kat)
- Bakanın istifasından sonra yoğun bir koltuk kavgası başladı; (makam)
- Vatan borcu biter bitmez ordayım. (hizmet)
Mecaz anlamı daha iyi kavrayabilmek, temel ve yan anlamlar ile mecaz farkını görmek için aşağıdaki cümleleri inceleyelim.:
ÖRNEKLER:
Sıkmak
►Denkleri sıkarak bağladı. (Çevresine sarılarak veya bir şeye sararak çepeçevre basınç altına almak) Temel anlam
► Çorbaya limon sık biraz. (Suyunu, yağını, sıvı kısmını çıkarıp akıtmak) Yan anlam
► Çocuğu çok sıkıyorlar. (Baskı altına almak, üzmek, zorlamak) Mecaz anlam.
Oynamak
► Apartmanın bahçesinde çocuklar saklambaç oynuyordu. (Vakit geçilme, eğlenme amacıyla bir şeyle uğraşmak) Temel anlam.
► Masanın ayaklarından biri oynuyor. (Herhangi bir parçası kımıldamak, hareket etmek) Yan anlam.
► Ne diyeyim, talih bizimle oynuyor. (Rastgele yön vermek, aldatmak) Mecaz anlam.
Taş
► Dağın eteğinden çıkarılan taşlar kamyona yüklendi. (Kimyasal ya da fiziksel durumu değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan katı madde) Temel anlam.
► Bu yüzüğün taşlan çok güzelmiş. (Mücevherlerde kullanılan yüksek değerli madde) Yan anlam.
► Ahmet Bey, bu taş da bize mi? (Üstü kapalı bir biçimde söylenen iğneleyici söz) Mecaz anlam.
b) Tamlama Düzeyinde Mecaz:
* Bu acı olay hepimizi derinden etkiledi. ("Acı” sözcüğü gerçek anlamını yitirmiş “üzücü” anlamı kazanmıştır.)
* Hayatımda onun gibi tilki bir adam görmedim. (“Tilki”
sözcüğü gerçek anlamını yitirmiş “kurnaz” anlamı kazanmıştır.) ,
e) Deyim Düzeyinde Mecaz:
Herhangi bir sözcük tek başına gerçek anlamı dışında kullanılabilir. Bu durumda sözcük mecaz anlam kazanmış olur. Sözcüğün deyimsel anlam kazanabilmesi için başka sözcüklerle kalıplaşması gerekir. Dilimizdeki deyimlerin bir kısmı kinayeli (hem gerçek hem mecaz anlam düşündürecek) bir özellik taşır.
Deyimler genellikle en az iki sözcükten oluşur.
►Babam: “Kalk, su getir.” dedi; kardeşim oralı olmadı. (Umursamadı)
►Ağzı süt kokan sanatçılar bile bize akıl vermek istedi. (Deneyimsiz, acemi)
►Hiçbir şeyi beğenmez; her şeye burun kıvırırdı. (Beğenmeyip küçümsemek)
d) Atasözü Düzeyinde Mecaz:
►Harman döven öküzün ağzı bağlanmaz. (Hizmetinin verimlerini aldığımız kimsenin bize kazandırdığı şeylerden yararlanması gerekir.)
►Su testisi su yolunda kırılır (Bir kişi ya da şey hangi amaca hizmet ediyorsa o uğurda bir kazaya uğrar, yok olur.)
►Taşıma su ile değirmen dönmez, (işi yapacak olanda yeteri kadar güç bulunmadıkça şunun bunun küçük yardımlarıyla sürekli ve büyük bir iş yürütülemez.)
►Armut dibine düşer. (Çocuk soyuna çeker, çırak ustasının yolunu tutar.)
e) Argo Düzeyinde Mecaz:
3. TERİMSEL ANLAM:
Aşağıdaki tabloda değişik alanlara ait terimler gösterilmiştir. Bunları inceleyiniz: