Fuzuli, Gazel Tahlili, Yine ol mâh benim aldı karârım bu gece, Osmanlıca metin

Fuzuli, Divan edebiyatının en büyük şairlerinden biri olarak kabul edilen ve 16. yüzyılda yaşamış bir Azerbaycan Türküdür. Asıl adı Mehmed bin Süleyman olan Fuzuli, Bağdat'ta doğmuş ve ömrünün büyük bir kısmını burada geçirmiştir. Edebi kişiliği ve şiirleriyle Osmanlı, İran ve Azerbaycan edebiyatları üzerinde derin etkiler bırakmıştır. Fuzuli'nin eserlerinde genellikle aşk, ayrılık, hasret ve tasavvufi konular işlenir. Onun şiirlerinde duygusal derinlik, dil zenginliği ve mazmun kullanımındaki ustalık öne çıkar.

Hayatı ve Edebi Kişiliği

Fuzuli'nin yaşamı hakkında çok fazla bilgi bulunmamakla birlikte, kaynaklar onun Bağdat'ta doğduğunu ve burada büyüdüğünü belirtir. Eğitimini iyi bir şekilde tamamlayan Fuzuli, Arapça ve Farsçayı da mükemmel bir şekilde öğrenmiş, bu dillerde de şiirler yazmıştır. Bağdat, o dönemde Osmanlı İmparatorluğu'nun bir parçası olduğundan, Fuzuli'nin eserleri Osmanlı coğrafyasında da büyük ilgi görmüştür.

Fuzuli, şiirlerinde derin bir iç dünya ve duygu yoğunluğu sergiler. Onun şiirlerinde aşk, ilahi aşk ve insan sevgisi iç içe geçmiştir. Fuzuli'nin aşkı, yalnızca beşeri bir aşk değil, aynı zamanda ilahi aşka ulaşma arzusunu da yansıtır. Bu nedenle, şiirlerinde tasavvufun izlerini de görmek mümkündür.

Eserleri ve Şiirleri

Fuzuli'nin en önemli eserlerinden biri olan Leyla ile Mecnun, klasik İslam edebiyatının en önemli aşk hikayelerinden birini anlatır. Bu mesnevi, sadece aşkı değil, aynı zamanda aşkın insan ruhunu nasıl yücelttiğini ve olgunlaştırdığını da işler. Fuzuli'nin dili, imgeleri ve mazmunları kullanma biçimi, bu eseri klasik Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biri yapar.

Fuzuli'nin divanı, onun lirik şiirlerinin toplandığı bir eser olup, gazelleri, kasideleri ve rubaileri içerir. Gazellerinde, aşkın verdiği acıyı ve bu acının insan ruhundaki derin etkilerini işler. Kasidelerinde ise daha çok methiyeler ve övgüler yer alır. Rubaileri ise kısa ve özlü anlatımlarıyla dikkat çeker.

Sanatı ve Mazmunları

Fuzuli, Divan edebiyatının klasik mazmunlarını ustalıkla kullanır. Şiirlerinde sıkça rastlanan "gözyaşı", "aşk", "ayrılık", "hasret", "sevgili" gibi temalar, onun şiir dünyasının ana unsurlarındandır. Fuzuli'nin dilinde gözyaşı, sadece üzüntünün değil, aynı zamanda sevgiliye duyulan derin özlemin ve ilahi aşka ulaşma arzusunun bir ifadesidir.

Ayrıca, Fuzuli'nin şiirlerinde tezatlar önemli bir yer tutar. Sevgi ve acı, vuslat ve hicran, yaşam ve ölüm gibi zıt kavramlar, onun şiirlerinde iç içe geçer. Bu tezatlar, Fuzuli'nin şiirlerine derin bir anlam katarken, okuyucunun da duygusal bir yolculuğa çıkmasını sağlar.

Fuzuli'nin Mirası

Fuzuli, sadece yaşadığı dönemde değil, sonraki yüzyıllarda da büyük bir etki yaratmış ve eserleriyle birçok şairi etkilemiştir. Onun şiirleri, hem edebi değeri hem de duygusal yoğunluğu ile klasik Türk edebiyatının en önemli miraslarından biridir. Fuzuli'nin dili, imgeleri ve anlatım gücü, onu sadece bir şair olarak değil, aynı zamanda bir edebiyat ustası olarak da öne çıkarır.

Sonuç olarak, Fuzuli, Divan edebiyatının zirve isimlerinden biridir. Onun şiirleri, insan ruhunun derinliklerine inen ve aşkı tüm yönleriyle ele alan eserlerdir. Fuzuli, aşkın sadece bir duygu değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi ve insanı olgunlaştıran bir süreç olduğunu şiirleriyle ifade eder. Bu nedenle, Fuzuli'nin eserleri, yüzyıllar boyunca okunmuş ve okunmaya devam edecektir.

 


Yine ol mâh benim aldı karârım bu gece

Çıkacakır feleğe nâle vü zârım bu gece

Şem’ veş mahrem-i bezm eyledi ol mâh beni
Yanacaktır yine hecr oduna varım bu gece
Hem visâli urar od cânıma hem hicrânı
Bir aceb şem’ ile düştü ser’ü kârım bu gece
Ne tütündür ki çıkar çehre dil-i zâre meger
Hecr dâğını urar lâle-‘izarım bu gece
Subha saldı bu gece şem kimi katlimi hecr
Ola kim subh gelince gele yârim bu gece
Pâre pâre ciğerim itlerine nezr olsun
Ol ser-i kûya eger düşse güzârım bu gece
Var idi subh visâline Fuzûlî ümmîd
Çıkmasa hasret ile cân-i figârım bu gece


Gazelin her beyti, Divan edebiyatının klasik unsurlarını ve sanatlarını barındırarak aşkın, ayrılığın ve acının derinliklerinde yolculuğa çıkarır okuyucuyu. Fuzuli’nin üslubu ve duygu yoğunluğu bu gazelde de kendini güçlü bir şekilde hissettirir.

Vezin ve Yapı

Fuzuli'nin bu gazeli, klasik bir vezin olan "Fâ'ilâtün fâ'ilâtün fâ'ilâtün fâ'ilün" kalıbıyla yazılmıştır. Bu vezin, gazelin ahengini ve ritmini oluşturarak okuyucunun duygusal yoğunluğa kapılmasını sağlar. 7 beyitlik bu gazelde her beyitin bir mısraı aşk ve ayrılık temasını işlerken diğer mısraı bu temaları daha da derinleştirir.

Beyitlerin Tahlili

1. Beyit: "Yine ol mâh benim aldı karârım bu gece
Çıkacakır feleğe nâle vü zârım bu gece"

Bu beyitte, şair, "mâh" (ay) kelimesi ile sevgiliyi kasteder. Fuzuli, sevgilinin güzelliği ve parlaklığı karşısında huzurunun kaçtığını ifade eder. "Karar" kelimesi, hem huzur hem de karar anlamında kullanılarak çift anlamlı bir yapı oluşturur. Beyitteki "nâle" (inilti) ve "zâr" (ağlayış), şairin aşk acısını ve sevgiliden uzak kalmanın verdiği ızdırabı vurgular.

2. Beyit: "Şem’ veş mahrem-i bezm eyledi ol mâh beni
Yanacaktır yine hecr oduna varım bu gece"

Burada "şem’" (mum) metaforu kullanılarak şairin yanmaya ve erimeye hazır olduğu ifade edilir. Sevgilinin (ol mâh) onu mecliste (bezm) yakın kılması, ancak bununla birlikte ayrılık (hecr) ateşiyle yanacağını belirtir. Bu beyitte, aşkın hem mutluluk hem de acı verdiği dile getirilir.

3. Beyit: "Hem visâli urar od cânıma hem hicrânı
Bir aceb şem’ ile düştü ser’ü kârım bu gece"

Bu beyitte, Fuzuli aşkın çelişkili doğasını anlatır. Hem vuslat (kavuşma) hem de hicran (ayrılık) aynı anda canına ateş salar. "Bir aceb şem’" (garip bir mum) ifadesi, aşkın yanarken bile farklı duygular barındırdığını, aşkın çelişkilerini vurgular.

4. Beyit: "Ne tütündür ki çıkar çehre dil-i zâre meger
Hecr dâğını urar lâle-‘izarım bu gece"

Şair, ayrılığın yüzüne ve gönlüne bıraktığı derin yaraları "tütün" metaforu ile anlatır. Ayrılık yarasının (hecr dâğı) izlerinin yüzünde (lâle-‘izar) görünmesi, aşkın derin acısını betimler.

5. Beyit: "Subha saldı bu gece şem kimi katlimi hecr
Ola kim subh gelince gele yârim bu gece"

Şair, sabahın gelmesini ve sevgilinin gelmesi ümidiyle ayrılığın (hecr) onu öldürdüğünü ifade eder. "Şem kimi" (mum gibi) ifadesi, şairin sabaha kadar yanacağını ve sabahın sevgiliyi getirmesini ümit ettiğini belirtir.

6. Beyit: "Pâre pâre ciğerim itlerine nezr olsun
Ol ser-i kûya eger düşse güzârım bu gece"

Bu beyitte, şairin ciğeri parça parça olup köpeklere (it) adak olmayı dilemesi, aşkın ve ayrılığın ne kadar büyük bir acı verdiğini gösterir. Sevgilinin geçtiği yere düşme ümidi, bu acıyı daha da derinleştirir.

7. Beyit: "Var idi subh visâline Fuzûlî ümmîd
Çıkmasa hasret ile cân-i figârım bu gece"

Son beyitte, şair sabaha kadar kavuşma umudunu taşır. Ancak bu umut gerçekleşmezse, canının hasretle tükenmiş olacağını ifade eder. Bu beyit, gazelin genel teması olan ayrılık ve vuslat çelişkisini derinleştirir.

Sanat ve Mazmunlar

Fuzuli'nin bu gazelinde kullanılan sanatlar ve mazmunlar, Divan edebiyatının klasik unsurlarını yansıtır:

  • Tezat (Çelişki): Vuslat ile hicran, sevgi ile acı arasındaki çelişki sıkça vurgulanır.
  • Teşbih (Benzetme): Sevgili "mâh"a benzetilirken, şairin kendisi mum gibi yanmakta olan bir aşık olarak tasvir edilir.
  • İstiare (Eğretileme): "Şem" (mum) ve "hecr dâğı" (ayrılık yarası) gibi ifadelerle derin duygular anlatılır.
  • Kinaye (İma): Şairin ciğerini parça parça edip köpeklere adaması, aşkın ve ayrılığın verdiği derin ızdırabı ima eder.

Sonuç

Fuzuli'nin bu gazeli, aşkın derin acılarını ve çelişkilerini ustaca işler. Her beyit, Divan edebiyatının zengin mazmunlarıyla dolu olup, aşkın hem yakıcı hem de tatlı yönlerini gözler önüne serer. Fuzuli’nin duygusal derinliği ve şiirsel ustalığı, bu gazelde de kendini güçlü bir şekilde gösterir. Gazelin her bir beyti, okuyucuyu derin düşüncelere sevk eder ve aşkın karmaşık doğasını anlamaya davet eder. Bu yönüyle Fuzuli, Divan edebiyatının en önemli ve etkileyici şairlerinden biri olarak kabul edilir.

 

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkürler. Daha fazlası için bizi motive ediyor.

Daha yeni Daha eski