Ziya Paşa'nın Gördüm redifli gazelinin tahlili

 

Ziya Paşa

Ziya Paşa’nın Gördüm redifli gazelini tahlil ettiğimiz bu yazıda, gazelin her beytini ayrıntılı bir şekilde inceliyoruz. Gazelin anlamını, kullanılan edebi sanatları ve Ziya Paşa’nın bu gazel aracılığıyla dile getirdiği düşünceleri ele alıyoruz. Gazelin her bir beytinde geçen kelimelerin anlamlarını ve bu kelimelerin gazelde nasıl kullanıldığını açıklıyoruz. Ayrıca, Ziya Paşa’nın gazelinde eleştirdiği konuları ve bu eleştirilerin o dönemin toplumsal ve siyasi durumuna nasıl bir yansıma olduğunu da değerlendiriyoruz. Bu yazı, Ziya Paşa’nın Gördüm redifli gazelini daha iyi anlamak ve bu gazel üzerinden Osmanlı dönemi hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyen herkes için ideal bir kaynak olacaktır.

GAZEL

1.Diyar-ı küfrü gezdim beldeler kâşaneler gördüm
Dolaştım mülk-i islamı bütün viraneler gördüm

2.Bulundum ben dahi dar-üş-şifa-yı Bab-ı Âli'de
Felatun'u beğenmez anda çok divaneler gördüm

3.Huzur-ı gûşe-yi meyhaneyi ben görmedim gitti
Ne meclisler ne sahbâlar ne işrethaneler gördüm

4.Cihan namındaki bir maktel-i âma yolum düştü
Hükümet derler anda bir nice salhaneler gördüm

5.Ziya değmez humarı keyfine meyhane-i dehrin
Bu işretgehte ben çok durmadım ammâ neler gördüm

Ziya Paşa

Gördüm Redifli Gazel Tahlili

Şiirin Çözümlemesi:

1.Beyit:

Bu beyitte Ziya Paşa, "Diyar-ı Küfrü" olarak adlandırdığı yabancı topraklarda dolaştığını ve buralarda gördüklerinden bahsediyor. "Küfür" kelimesi, İslam inancına göre Tanrı'ya inanmayanların ve İslam'a karşı çıkanların davranış ve söylemlerini ifade etmek için kullanılır.

Beyitteki "beldeler kâşaneler" ifadesi, yabancı şehirleri ve buralarda bulunan saray ve konakları işaret ediyor. "Mülk-i İslam" ise, İslam dünyasını ifade ediyor. "Viraneler" kelimesi ise, harap olmuş veya terk edilmiş yapıları ifade eder.

Bu beyitte Ziya Paşa, yabancı topraklarda gördüğü imparatorluk saraylarına ve konaklarına karşın İslam dünyasındaki harap ve terk edilmiş yapıları da görmüş olduğunu ifade ediyor.

2.Beyit:

Ziya Paşa'nın bu beytinde, Bab-ı Ali'yi bir akıl hastanesine benzeterek bir teşbih-i beliğ sanatı yapmaktadır. Bu benzetmeyle Bab-ı Ali'nin içindeki insanların akıl sağlığı sorunlarına dikkat çekmek istemektedir. Ayrıca, Felatun sözüyle yaptığı telmih de edebi bir sanat olarak kullanılmıştır. Felatun, Felsefeci Eflatun'un adıdır ve bu terimi kullanarak, Bab-ı Ali hastanesindeki akıl hastalarının çaresiz durumlarına karşı felsefeci birinin ya da aydın kesimin aldırmazlığını ifade etmektedir.

Beyitte ayrıca, hükümet mensupları yerine "divaneler" kelimesini kullanarak istiare sanatı da yapılmıştır. Bu kelime ile akıl hastalarının durumu, hükümetin yönetimindeki ülkenin genel durumu ile ilişkilendirilmektedir.

Son olarak, beyitte mübalağalı bir ifade kullanıldığı da söylenebilir. "Felatun'u beğenmez anda çok divaneler gördüm" ifadesi, gerçekten orada çok sayıda akıl hastası görmüş olabileceği gibi, aynı zamanda gördüğü divaneler sayısını abartarak bir mübalağa yapmış olabileceği anlamına da gelebilir.

3. Beyit:

Beyitte şair, meyhane köşesinde huzur bulamadığını, ne içki meclisleri ne de dostlar gördüğünü söyler. Dünyanın bir kör katliam yeri olduğunu ve hükümet adı altında birçok zulüm yuvası gördüğünü ifade eder. Sonra da dünyanın meyhanesinin keyfine değmediğini ve orada çok kalmadığını ama çok şey gördüğünü belirtir. ben deli miyim okurları bu kadarcık açıklama yetmez sizlere şu şekilde de ifade etmem daha iyi olacak.

Meyhanenin köşesinde rahat edemedim gitti Ne içki sohbetleri ne de arkadaşlar gördüm Dünya denen bir kör öldürme yerine düştüm yolum Hükümet diyorlar orada bir sürü zorbalık gördüm Ziya boşuna heves etme dünyanın meyhanesine Bu eğlence yerinde ben çok kalmadım ama çok şey gördüm.

4.Beyit:

Dünya denen bir kör öldürme yerine düştüm yolum Hükümet diyorlar orada bir sürü zorbalık gördüm

Cihan kelimesi dünya demektir. Maktel-i âma ise kör öldürme yeri anlamına gelir. Salhane ise zorbalık yapılan yer demektir. Şair bu kelimeleri kullanarak dünyanın adaletsiz ve zalim bir yer olduğunu vurgulamak ister. Hükümet kelimesi ise şairin yaşadığı dönemdeki yönetim şeklini eleştirmek için kullanılır. Şair Ziya Paşa, Tanzimat döneminde yaşamış ve devlet görevlerinde bulunmuş bir şairdir. Ancak devlet yönetiminden memnun değildir ve hükümetin yolsuzluklarını ve baskılarını dile getirir. Bu beyit de onun bu eleştirilerini yansıtır.

5.Beyit:

Ziya, dünyanın meyhanesi senin keyfine değmez Bu eğlence yerinde ben çok kalmadım ama neler gördüm

Bu beyitte şair dünyanın geçici bir eğlence yeri olduğunu ve burada yaşananların gerçek mutluluk getirmediğini söyler. Şair kendisinin de bu eğlencelere katıldığını ama çok fazla kalmadığını ve gördüklerinin onu hayal kırıklığına uğrattığını ifade eder. Şair bu şekilde dünyevi zevkleri küçümser ve onlara değer vermez.

Sevgili ben deli miyim okuru. Bu yazıdaki görsel yapay zeka ile oluşturuldu ve kapak resmi yazıları dahil canva ile yapıldı.

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkürler. Daha fazlası için bizi motive ediyor.

Daha yeni Daha eski