Şiir Tahlili, Tevhid, Cenab Şahabettin


Merhabalar sevgili bendelimiyim.com okurları bu yazıda da sizlerle yine başka bir şiiri tahlil edeceğiz. Bu yazıda Cenab Şahabettin'in tevhid isimli eserini tahlil edeceğiz. Öncelikle tevhid türü nedir? Tevhid nedir? Cenab Şahabettin kimdir? bu soruları cevaplayarak başlamak istiyorum. Yazının sizler

Şiirde tevhid türü, Allah’ın varlık, birlik, sıfat ve kudretini öven ve anlatan bir şiir türüdür. İslam edebiyatında yaygın olarak kullanılan bu tür, genellikle kaside biçiminde yazılır. Tevhid şiirleri, şairlerin Allah’a olan sevgi, hayranlık, teslimiyet ve şükran duygularını dile getirir

Cenab Şahabettin, 1870-1934 yılları arasında yaşamış Türk şair ve yazardır. Servet-i Fünun edebiyatının önde gelen temsilcilerinden biridir. Batı etkisinde Tanzimat edebiyatında ve Fecr-i Ati’de eserlerini ortaya koymuştur. Fransız şiir formu olan “sone” tarzının Türk edebiyatında ilk kez uygulayan, sembolizm ve parnasizmi Türk edebiyatına tanıtan; Batı edebiyatı etkisiyle gelişen Türk şiirine yenilikler sağlayan bir sanatçıdır.

Tevhid

Varsın sen İlahî, yine varsın, yine varsın:
Aklımda, hayâlimde ve hissimde yaşarsın..

Her yer dolu zâtınla, sıfâtınla İlahî,
Zâtın da, sıfâtın da senin nâmütenâhî…

Kalbinde birer katredir eb’âd ile evkât;
Titrer nabazânınla şerâyîn-i mesâfât.

Kuvvet bir elinde ve anâsır bir elinde;
Mi’mârı elindir ebedin de, ezelin de..

Şi’rin dü cihandır, kelimatın bütün ecrâm;
Her jâle-i sun’un bana bir kulzüm-i ilhâm.

Rûhumda, dimâğımda ve kalbimde yaşarsın;
Varsın sen İlahî, yine varsın, yine varsın…

(Cenab Şahabeddin 1332: 67)


Şiirin Tahlili:

Bu şiir, Cenab Şahabettin’in Allah’ın birliğini ve kudretini öven bir tevhid şiiridir. Tevhid, İslam edebiyatında Allah’ın birliğini ve sıfatlarını anlatan bir şiir türüdür. Bu şiir, aruz ölçüsünün “mef’ûlü / fâilâtü / mefâîlü / fâilün” kalıbıyla yazılmıştır. Uyak şeması “aa / ba / ca / da / ea” şeklindedir. Şiirde “İlahî, nâmütenâhî, mesâfât, ecrâm, ilhâm” kelimeleri arasında “a” redifi kullanılmıştır.

Şiirin teması, Allah’ın varlığı, birliği, sıfatları, kudreti, yaratıcılığı ve ilham kaynağı oluşudur. Şair, bu temayı işlerken, Allah’ın her yerde, her şeyde, her zaman ve her an kendisini hissettiğini, onun zatı ve sıfatıyla dolu olduğunu, onun kainatı ve zamanı yarattığını, onun kuvvetinin ve sanatının her şeyi kuşattığını, onun sözünün bütün varlıkları kapsadığını, onun yaratışının kendisine ilham verdiğini söyler. Şair, bu anlatımla, Allah’a olan sevgi, hayranlık, teslimiyet ve şükran duygularını dile getirir.

Şiirin konusu, Allah’ın birliği ve kudretidir. Şair, Allah’ın varlığını ve birliğini vurgulamak için, şiirin başında ve sonunda “Varsın sen İlahî, yine varsın, yine varsın” mısraını tekrarlar. Şair, Allah’ın kudretini vurgulamak için, onun zatı ve sıfatıyla her yerin dolu olduğunu, onun kalbinde kainatın ve zamanın birer damla olduğunu, onun elinde kuvvetin ve unsurların olduğunu, onun ebedi ve ezeli mimarı olduğunu, onun sözünün bütün varlıkları kapsadığını, onun yaratışının kendisine ilham verdiğini söyler.

Şiirin ahenk unsurları, uyak, redif, aliterasyon, asonans, tekrar, tenasüp, istiare, teşbih, mecaz-ı mürsel, kinaye, hüsnü talil, tezat, telmih, tecahül-i arif, istifham, na’t, medh, hiciv, tehdit, istihza, rücu’, intikal, iltifat, hüsni istiaredir.

Şiirin beyitbeyit açıklaması ve günümüz Türkçesi ile anlamı şöyledir:

  • Birinci beyit: Şair, Allah’ın varlığını ve birliğini vurgular. Allah’ın her zaman var olduğunu, her zaman var olacağını söyler. Allah’ın aklında, hayalinde ve hissinde yaşadığını, onunla sürekli bağlantıda olduğunu ifade eder.

Varsın sen İlahî, yine varsın, yine varsın: Sen varsın ey Allah, hep varsın, hep varsın:

Aklımda, hayâlimde ve hissimde yaşarsın… Aklımda, hayalimde ve duygumda yaşıyorsun…

  • İkinci beyit: Şair, Allah’ın zatı ve sıfatıyla her yerin dolu olduğunu söyler. Allah’ın zatının ve sıfatlarının sınırsız ve eşsiz olduğunu belirtir.

Her yer dolu zâtınla, sıfâtınla İlahî, Her yer senin zatınla, sıfatınla dolu ey Allah,

Zâtın da, sıfâtın da senin nâmütenâhî… Zatın da, sıfatın da senin sonsuz ve benzersiz…

  • Üçüncü beyit: Şair, Allah’ın kainatı ve zamanı yarattığını söyler. Allah’ın kalbinde uzayın ve zamanın birer damla olduğunu, onun nabzıyla uzaklıkların titreştiğini anlatır.

Kalbinde birer katredir eb’âd ile evkât; Kalbinde birer damladır uzaylar ve zamanlar;

Titrer nabazânınla şerâyîn-i mesâfât. Titriyor nabzınla uzaklıkların damarları.

  • Dördüncü beyit: Şair, Allah’ın kudretinin ve sanatının her şeyi kuşattığını söyler. Allah’ın elinde kuvvetin ve unsurların olduğunu, onun ebedi ve ezeli mimarı olduğunu ifade eder.

Kuvvet bir elinde ve anâsır bir elinde; Kuvvet bir elinde ve unsurlar bir elinde;

Mi’mârı elindir ebedin de, ezelin de… Mimarı elindir ebedin de, ezelin de…

  • Beşinci beyit: Şair, Allah’ın sözünün bütün varlıkları kapsadığını söyler. Allah’ın yaratışının kendisine ilham verdiğini belirtir.

Şi’rin dü cihandır, kelimatın bütün ecrâm; Şiirin iki cihandır, sözün bütün varlıklar;

Her jâle-i sun’un bana bir kulzüm-i ilhâm. Her yaratış ışığı bana bir ilham deryası.

  • Altıncı beyit: Şair, Allah’ın varlığını ve birliğini tekrar vurgular. Allah’ın ruhunda, zihninde ve kalbinde yaşadığını, onunla sürekli bağlantıda olduğunu tekrarlar.

Rûhumda, dimâğımda ve kalbimde yaşarsın; Ruhumda, zihnimde ve kalbimde yaşıyorsun;

Varsın sen İlahî, yine varsın, yine varsın… Sen varsın ey Allah, hep varsın, hep varsın…

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkürler. Daha fazlası için bizi motive ediyor.

Daha yeni Daha eski