Şiir Tahlili, Baki, Ferman-ı aşka can iledür inkiyadumuz Gazel Tahlili



Merhaba sevgili bendelimiyim.com okurları bu yazıda sizlerle Baki’nin divanında yer alan bir gazeli tahlil edeceğiz.Önce gazelimize genel hatları ile bir değinmek istiyorum. Bu şiir, 16. yüzyılın ikinci yarısında yaşamış, Osmanlı Divan Edebiyatı’nın en büyük şairlerinden biri kabul edilen Baki’ye aittir. Şiir, Baki’nin divanında yer alan bir gazeldir. Gazel, divan edebiyatının en yaygın nazım şekillerinden biridir. Gazel, genellikle aşk, sevgili, ayrılık, özlem, keder, coşku gibi duyguları işleyen, beş ila on beş beyitten oluşan, her beytinin kendi içinde anlam bütünlüğü taşıyan, son beytinde şairin mahlasını kullandığı bir nazım şeklidir. 

Divan edebiyatı estetiği açısından, Baki’nin şiirleri aruz ölçüsü, zengin uyak, redif, söz sanatları, mecazlar, kinayeler, nazım şekilleri gibi unsurları ustaca kullanmasıyla öne çıkar. Baki, şiirlerinde İstanbul Türkçesini başarıyla kullanmış, halk deyimleri ve tasavvufi terimlerden bolca yararlanmıştır. Şiirlerinde aşk, yaşamanın zevki ve doğa gibi konuları işlemiş, duygu ve düşüncelerini içten ve lirik bir anlatımla dile getirmiştir. Baki, döneminin en güçlü ve ünlü şairi olarak kabul edilir. Şiirleri, 16. yüzyıl Osmanlı toplumunun beğenisine uygun, sanat incelikleri ve hayal güzellikleri ile doludur. 

Günümüz Türk Dili ve Edebiyatı içerisindeki yeri ve önemi açısından, Baki’nin şiirleri divan edebiyatının en seçkin örneklerinden biri olarak görülür. Baki, kurduğu şiir dili ve anlayışı ile divan edebiyatına yeni bir soluk getirmiş, birçok şairi etkilemiş ve taklit edilmiştir. Baki, şiirlerinde Osmanlı kültürü, tarihi, sosyal hayatı, inançları, değerleri, gelenekleri gibi unsurları yansıtmış, Osmanlı medeniyetinin sanatçı bir temsilcisi olmuştur. Baki, şiirlerinde aynı zamanda ilmi çalışmalar içerisinde bulunan önemli bir alim olduğunu da göstermiştir. Baki, şiirlerini mükemmelleştirmek için edebi sanatlar ve kelime oyunlarını deneyen, nazım tekniğini geliştiren, ahenk ve musikiye önem veren, söz seçiminde titiz davranan bir şairdir. 

Bu gazeli edebi bir şekilde ayrıntılı inceleme yazısı yazmak için, şiirin biçim, içerik ve anlam yönlerini bir arada değerlendirmek gerekir. Şiirin biçim yönü, şiirin nazım şekli, ölçüsü, uyak şeması, redif, kafiye, söz sanatları, dil, üslup, ahenk, musiki gibi unsurlarını kapsar. Şiirin içerik yönü, şiirin konusu, teması, mesajı, duygusu, düşüncesi, felsefesi, ideolojisi, kültürü, tarihi, kaynağı, türü, dönemi, bağlamı gibi unsurlarını kapsar. Şiirin anlam yönü, şiirin yazarının, okurunun, metnin ve bağlamın katkılarıyla oluşan çok boyutlu ve çok katmanlı anlamını kapsar. Bunun ne denli uzun ve yorucu bir iş olduğunda hem fikir olduğumuza göre bendelimiyim.com dışında bu yazıyı böyle ayrıntılı bulamayacağınıza ikna oldunuz. Yazılarımı bir çok sitede kopyalayıp yayınlıyorlar. Emeklerim çalınıyor bu yüzden sizden ricam lütfen yorum yapın ki orjinal yazı öne çıksın google aramalarında yorum yapılan yazılar öne çıkıyor. Google robotları hangi yazının daha değerli olduğunu buradan tespit ediyorlar. Neyse bu başka yazının konusu. Aynı yazıda hem yeni yüzyılın dertlerin hem de divan şiirinin dertlerini buluşturmayı başardık. ☺

Gazel

Ferman-ı aşka can iledür inkiyadumuz
Hükm-i kazaya zerre kadar yok inadumuz

Baş eğmezüz edaniye dünya-yı dun içün
Allah'adur tevekülümüz i'timadumuz

Biz mükteka-yı zerkeş-i caha dayanmazuz
Hakk'un kemali lütfunadır istinadumuz

Zühd ü salaha eylemezüz iltica hele
Tutdı egerçi alem-i kevn-i fesadumuz

Meyden safa-yı batın-ı humdur garaz heman
Erbab-ı zahir anlayamazlar muradumuz

Minnet Huda'ya devlet-i dünya fena bulur
Baki kalur sahife-i alemde adumuz

Günümüz Türkçesiyle:

Aşkın emrine canımızla boyun eğdik
Kaderin hükmüne hiç karşı gelmedik

Dünyanın geçici zevkleri için başımızı eğmeyiz
Allah’a güveniriz, ona dayanırız

Dünyanın gözüpek avcılarına dayanmayız
Allah’ın sonsuz lütfuna sığınırız

Zühd ve salih amellere sığınmayız hiç
Tutulduk, doğrusu, bozuk dünyanın

Şaraptan iç dünyamızın saflığını isteriz sadece
Dış görünüşe bakanlar anlayamazlar niyetimizi

Allah’a minnet ederiz, dünyanın saltanatı fani buluruz
Baki kalır, dünyanın sayfasında adımız

Gazel Tahlili:

Bu gazeli ayrıntılı bir şekilde tahlil etmek için, şiirin biçim, içerik ve anlam yönlerini ele almak gerekir. Şiir tahlil metodları arasında, şiirin yapısını, özelliklerini, öğelerini, işlevlerini, etkilerini ve değerini inceleyen formalist yöntem, şiirin bağlamını, kaynağını, türünü, dönemini, kültürünü, ideolojisini ve toplumsal işlevini inceleyen tarihsel yöntem, şiirin anlamını, mesajını, temasını, duygusunu, düşüncesini, felsefesini ve estetiğini inceleyen yorumlayıcı yöntem, şiirin dilini, sözcüklerini, seslerini, anlambilimini, sözdizimini, anlatımını ve üslubunu inceleyen dilbilimsel yöntem, şiirin yazarını, yaşamını, kişiliğini, psikolojisini, duyarlılığını ve yaratıcılığını inceleyen biyografik yöntem, şiirin okurunu, algılamasını, beklentisini, tepkisini ve yorumunu inceleyen okur merkezli yöntem gibi çeşitli yaklaşımlar bulunmaktadır. Ben bu yazıda sizler için bir kaç yöntemi deneyeceğim aslında bu inceleme yöntemlerini ve neler olduğunu anlatan geniş bir yazı yazacaktım ama sırası gelmişken deyinmek istedim.

Formalist Yöntemle Tahlil

Formalist yöntemle bir şiiri incelemek için, şiirin biçim, içerik ve anlam yönlerini ele almak gerekir. Bu yöntemde, şiirin nazım şekli, ölçüsü, uyak şeması, redif, kafiye, söz sanatları, dil, üslup, ahenk, musiki gibi biçimsel özellikleri; şiirin teması, mesajı, duygusu, düşüncesi, felsefesi, ideolojisi, kültürü, tarihi, kaynağı, türü, dönemi, bağlamı gibi içeriksel özellikleri; şiirin yazarının, okurunun, metnin ve bağlamın katkılarıyla oluşan çok boyutlu ve çok katmanlı anlamı incelenir. 

Şiirin biçim yönüne bakacak olursak, şiirin nazım birimi beyittir. Şiirin ölçüsü aruz ölçüsüdür. Kalıbı “mef’ûlü / fâilâtü / mefâîlü / fâilün” dür. Uyak şeması “aa / ba / ca / da / ea” biçimindedir. Şiirde redif olarak “-umuz” eki kullanılmıştır. Kafiye olarak ise “ad”, “inad”, “i’timad”, “istinad”, “fesad”, “murad”, “ad” kelimeleri seçilmiştir. Şiirde söz sanatları olarak tenasüp, teşbih, istiare, leff ü neşr, kinaye, tezat gibi sanatlar görülür. Şiirde divan edebiyatına özgü kelimeler, tasavvufi terimler, mecazlar, kinayeler, nazım şekilleri gibi unsurlar bolca kullanılmıştır. Şiirin dili, İstanbul Türkçesidir. Şiirin üslubu, sanatlı, süslü, ağdalı, lirik ve tasavvufidir. Şiirin ahengi, ses ve ritim bakımından uyumludur. Şiirin musikisi, klasik Türk musikisinin makamlarından biri olan Hüseyni makamıdır.

Şiirin içerik yönüne bakacak olursak, şiirin teması, aşkın yüceliği ve kaderin hükmüdür. Şiirin mesajı, aşkın emrine canımızla boyun eğdiğimiz, kaderin hükmüne hiç karşı gelmediğimiz, dünyanın geçici zevkleri için başımızı eğmediğimiz, Allah’a güvendiğimiz, onun lütfuna sığındığımız, zühd ve salih amellere sığınmadığımız, bozuk dünyanın içine düştüğümüz, şaraptan iç dünyamızın saflığını istediğimiz, dış görünüşe bakanların niyetimizi anlayamadığı, Allah’a minnet ettiğimiz, dünyanın saltanatını fani bulduğumuz, adımızın baki kaldığıdır. Şiirin duygusu, aşk, özlem, keder, coşku, teslimiyet, tevekkül, zühd, safa, kinaye, tezat gibi duygulardır. Şiirin düşüncesi, tasavvufi bir dünya görüşüne dayanır. Şiirin felsefesi, aşkın ve kaderin hükmüne boyun eğmek, dünyevi zevklerden uzak durmak, Allah’a güvenmek, onun lütfuna sığınmak, zühd ve salih amellere değil, iç dünyanın saflığına önem vermek, dış görünüşe aldanmamak, Allah’a minnet etmek, dünyanın fani olduğunu bilmek, adını baki kılmaktır. Şiirin ideolojisi, Osmanlı İmparatorluğu’nun siyasi, dini ve kültürel değerlerini yansıtır. Şiirin kültürü, divan edebiyatı kültürüdür. Şiirin tarihi, 16. yüzyılın ikinci yarısıdır. Şiirin kaynağı, divan edebiyatı geleneğidir. Şiirin türü, gazeldir. Şiirin dönemi, klasik dönemdir. Şiirin bağlamı, Osmanlı toplumunun sanat, edebiyat, din, felsefe, siyaset, tarih, kültür, medeniyet gibi yönleridir.

Anlam yönüne bakacak olursak, şiirin anlamı, şiirin yazarının, okurunun, metnin ve bağlamın katkılarıyla oluşan çok boyutlu ve çok katmanlı bir anlamdır. Şiirin yazarı, Baki, 16. yüzyılın ikinci yarısında yaşamış, Osmanlı Divan Edebiyatı’nın en büyük şairlerinden biri kabul edilen, ilmi çalışmalar içerisinde bulunan, Osmanlı kültürü, tarihi, sosyal hayatı, inançları, değerleri, gelenekleri gibi unsurları yansıtan, aşk, yaşamanın zevki ve doğa gibi konuları işleyen, duygu ve düşüncelerini içten ve lirik bir anlatımla dile getiren, edebi sanatlar ve kelime oyunlarını deneyen, nazım tekniğini geliştiren, ahenk ve musikiye önem veren, söz seçiminde titiz davranan, birçok şairi etkilemiş ve taklit edilmiş bir şairdir. Şiirin okuru, divan edebiyatının dilini, kültürünü, geleneğini, sanatını, felsefesini, tarihini, bağlamını bilen, şiirin biçim, içerik ve anlam yönlerini anlayabilen, şiirin yarattığı etki ve çağrışımlardan yola çıkarak şiiri yorumlayabilen, şiirin yazarı, kaynağı, türü, dönemi, bağlamı ile ilişki kurabilen, şiirin güzelliğini, inceliğini, zenginliğini, derinliğini, özgünlüğünü, değerini takdir edebilen bir okurdur. Şiirin metni, aruz ölçüsü, zengin uyak, redif, söz sanatları, mecazlar, kinayeler, nazım şekilleri gibi unsurları ustaca kullanan, aşkın yüceliği ve kaderin hükmüne boyun eğmek, dünyevi zevklerden uzak durmak, Allah’a güvenmek, onun lütfuna sığınmak, zühd ve salih amellere değil, iç dünyanın saflığına önem vermek, dış görünüşe aldanmamak, Allah’a minnet etmek, dünyanın fani olduğunu bilmek, adını baki kılmak gibi mesajlar veren, aşk, özlem, keder, coşku, teslimiyet, tevekkül, zühd, safa, kinaye, tezat gibi duyguları yansıtan, tasavvufi bir dünya görüşüne dayanan, Osmanlı İmparatorluğu’nun siyasi, dini ve kültürel değerlerini yansıtan, divan edebiyatı kültürüne uygun, klasik döneme ait, gazel türünde bir metindir. Şiirin bağlamı, Osmanlı toplumunun sanat, edebiyat, din, felsefe, siyaset, tarih, kültür, medeniyet gibi yönleridir. Şiirin anlamı, bu unsurların bir araya gelmesiyle oluşan, şiirin yazarının niyeti, okurunun algısı, metnin ifadesi ve bağlamın etkisiyle şekillenen, çok yönlü ve çok katmanlı bir anlamdır.

Tarihsel Yöntemle Tahlil

Tarihsel yöntem ile bir şiiri incelemek için, şiirin bağlamını, kaynağını, türünü, dönemini, kültürünü, ideolojisini ve toplumsal işlevini incelemek gerekir. Bu yöntemde, şiirin yazıldığı tarihsel, sosyal, siyasi, ekonomik, dini, kültürel vb. koşullar, şiirin yazarının yaşamı, kişiliği, görüşleri, etkilendiği ve etkilediği akımlar, şiirin yazıldığı türün özellikleri, gelişimi, işlevi, şiirin yazıldığı dönemin sanat anlayışı, zevki, değerleri, şiirin yansıttığı kültür, inanç, ideoloji, değer yargıları, şiirin toplum üzerindeki etkisi, işlevi, değeri gibi unsurlar incelenir. 

Şiirin bağlamı yönüne bakacak olursak, şiirin yazıldığı dönem, Osmanlı İmparatorluğu’nun en parlak dönemlerinden biridir. Bu dönemde, Osmanlı Devleti, siyasi, askeri, ekonomik, kültürel ve sanatsal açıdan zirvededir. Osmanlı toplumu, İslam dininin etkisi altında, geleneksel, muhafazakar, merkeziyetçi, hiyerarşik, disiplinli, adaletli, hoşgörülü, cömert, kanaatkar, tevekküllü, zühd ve salih amellere önem veren bir toplumdur. Osmanlı kültürü, Türk, İslam, Arap, Fars, Bizans, Anadolu, Balkan, Hint gibi farklı kültürlerin sentezi olan, zengin, çeşitli, özgün, etkileyici bir kültürdür. Osmanlı sanatı, İslam sanatının etkisi altında, geometrik, bitkisel, hayvansal motifler, hat, tezhip, minyatür, çini, halı, kumaş, cam, metal, ahşap işlemeciliği gibi sanat dallarında başarılı, zarif, estetik, işlevsel bir sanattır. Osmanlı edebiyatı, divan edebiyatı olarak adlandırılan, Arapça ve Farsça etkisinde, aruz ölçüsü, zengin uyak, redif, söz sanatları, mecazlar, kinayeler, nazım şekilleri gibi unsurları kullanan, aşk, sevgili, doğa, yaşama sevinci, ölüm, kader, Allah, peygamber, din, tasavvuf, ahlak, devlet, padişah, savaş, zafer, şehitlik gibi konuları işleyen, sanatlı, süslü, ağdalı, lirik, tasavvufi bir edebiyattır.

Yorumlayıcı Yöntemle Tahlil

Yorumlayıcı yöntemle bir şiiri tahlil etmek için, şiirin metnini, yazarını, okurunu, bağlamını ve yorumunu ele almak gerekir. Bu yöntemde, şiirin dil, yapı, anlam, imge, mazmun, edebi sanatlar gibi metinsel özellikleri; şiirin yazarının yaşamı, kişiliği, görüşleri, etkilendiği ve etkilediği akımlar, şiir yazma amacı, niyeti, beklentisi gibi yazarla ilgili özellikleri; şiirin okurunun algısı, yorumu, beğenisi, eleştirisi, etkilenmesi, etkilemesi gibi okurla ilgili özellikleri; şiirin yazıldığı dönemin tarihi, sosyal, kültürel, siyasi, ekonomik, dini vb. koşulları, şiirin yansıttığı veya karşı çıktığı değerler, inançlar, ideolojiler, akımlar, gelenekler, kültürler gibi bağlamla ilgili özellikleri; şiirin metin, yazar, okur ve bağlam arasındaki ilişkileri, anlam katmanları, çağrışımları, etkileri, işlevleri, değeri gibi yorumla ilgili özellikleri incelenir. 

Şiirin metni yönüne bakacak olursak, şiirin dil, yapı, anlam, imge, mazmun, edebi sanatlar gibi metinsel özellikleri şöyledir:

  • Şiirin dili, İstanbul Türkçesidir. Şiirde divan edebiyatına özgü kelimeler, tasavvufi terimler, mecazlar, kinayeler, nazım şekilleri gibi unsurlar bolca kullanılmıştır. Şiirin üslubu, sanatlı, süslü, ağdalı, lirik ve tasavvufidir.
  • Şiirin yapısı, gazel nazım şekline uygundur. Şiirin nazım birimi beyittir. Şiirin ölçüsü aruz ölçüsüdür. Kalıbı “mef’ûlü / fâilâtü / mefâîlü / fâilün” dür. Uyak şeması “aa / ba / ca / da / ea” biçimindedir. Şiirde redif olarak “-umuz” eki kullanılmıştır. Kafiye olarak ise “ad”, “inad”, “i’timad”, “istinad”, “fesad”, “murad”, “ad” kelimeleri seçilmiştir. Şiirde söz sanatları olarak tenasüp, teşbih, istiare, leff ü neşr, kinaye, tezat gibi sanatlar görülür.
  • Şiirin anlamı, aşkın yüceliği ve kaderin hükmüne boyun eğmek, dünyevi zevklerden uzak durmak, Allah’a güvenmek, onun lütfuna sığınmak, zühd ve salih amellere değil, iç dünyanın saflığına önem vermek, dış görünüşe aldanmamak, Allah’a minnet etmek, dünyanın fani olduğunu bilmek, adını baki kılmak gibi mesajlar verir. Şiirin duygusu, aşk, özlem, keder, coşku, teslimiyet, tevekkül, zühd, safa, kinaye, tezat gibi duygulardır. Şiirin düşüncesi, tasavvufi bir dünya görüşüne dayanır.
  • Şiirin imgesi, aşkın ve kaderin hükmüne boyun eğen, dünyanın geçici zevklerine başını eğmeyen, Allah’a güvenen, onun lütfuna sığınan, zühd ve salih amellere sığınmayan, bozuk dünyanın içine düşen, şaraptan iç dünyasının saflığını isteyen, dış görünüşe bakanların niyetini anlayamadığı, Allah’a minnet eden, dünyanın saltanatını fani bulan, adını baki kılan bir sevgili portresidir.

Aşk: Divan edebiyatında sıkça kullanılan bir mazmundur. Aşk, hem dünyevi hem de uhrevi anlamlara sahiptir. Dünyevi aşk, sevgiliye duyulan tutku, özlem, keder, coşku gibi duyguları ifade eder. Uhrevi aşk, Allah’a duyulan sevgi, bağlılık, teslimiyet, tevekkül, zühd, ma’rifet gibi duyguları ifade eder. Aşk, aynı zamanda şairin sanatını, şiirini, üslubunu, yaratıcılığını, güzelliğini, inceliğini, zenginliğini, derinliğini, özgünlüğünü, değerini ortaya koyan bir mazmundur. Aşk, şiirin ana temasıdır.

Sevgili: Divan edebiyatında sıkça kullanılan bir mazmundur. Sevgili, hem dünyevi hem de uhrevi anlamlara sahiptir. Dünyevi sevgili, aşkın nesnesi, güzel, cemal, kemal sahibi, yar, yâr, yârân, yâren, yâr-ı gönül, yâr-ı cihan, yâr-ı dil, yâr-ı can, yâr-ı canan, yâr-ı melek, yâr-ı cennet, yâr-ı cemal, yâr-ı kemal, yâr-ı vefa, yâr-ı sadık, yâr-ı hakikat, yâr-ı sırr, yâr-ı esrar, yâr-ı ma’rifet gibi isimlerle anılan, şairin özlediği, kavuşmak istediği, hayran olduğu, bağlı olduğu, itaat ettiği, teslim olduğu, tevekkül ettiği, zühd ettiği, ma’rifet ettiği, minnet ettiği, baki kıldığı bir varlıktır. Uhrevi sevgili, Allah, peygamber, din, tasavvuf, hakikat, sır, esrar, ma’rifet gibi isimlerle anılan, şairin sevdiği, bağlı olduğu, itaat ettiği, teslim olduğu, tevekkül ettiği, zühd ettiği, ma’rifet ettiği, minnet ettiği, baki kıldığı bir varlıktır. Sevgili, şiirin ana konusudur.

Kader: Divan edebiyatında sıkça kullanılan bir mazmundur. Kader, hem dünyevi hem de uhrevi anlamlara sahiptir. Dünyevi kader, şairin başına gelen, sevgiliden ayrılmak, sevgiliye kavuşamamak, sevgilinin zulmü, sevgilinin cefası, sevgilinin ihaneti, sevgilinin unutması, sevgilinin başkasını sevmesi, sevgilinin ölmesi, sevgilinin uzaklaşması, sevgilinin görünmemesi, sevgilinin gülmemesi, sevgilinin bakmaması, sevgilinin konuşmaması, sevgilinin dinlememesi, sevgilinin anlamaması, sevgilinin kabul etmemesi, sevgilinin affetmemesi, sevgilinin güvenmemesi, sevgilinin sevmemesi gibi durumları ifade eder. Uhrevi kader, Allah’ın takdir ettiği, şairin razı olduğu, şairin boyun eğdiği, şairin tevekkül ettiği, şairin zühd ettiği, şairin ma’rifet ettiği, şairin minnet ettiği, şairin baki kıldığı bir durumdur. Kader, şiirin ana mesajıdır.

Bu yazıda, Baki’nin divanında yer alan bir gazeli formalist, tarihsel ve yorumlayıcı yöntemlerle tahlil etmeye çalıştım. Bu yöntemlerin her biri, şiirin farklı yönlerini ortaya çıkarmakta, şiirin anlamını zenginleştirmekte, şiirin güzelliğini, inceliğini, zenginliğini, derinliğini, özgünlüğünü, değerini vurgulamaktadır. Bu yöntemlerin her biri, şiirin metnini, yazarını, okurunu, bağlamını ve yorumunu ele almakta, şiirin dil, yapı, anlam, imge, mazmun, edebi sanatlar gibi metinsel özelliklerini; şiirin yazarının yaşamı, kişiliği, görüşleri, etkilendiği ve etkilediği akımlar, şiir yazma amacı, niyeti, beklentisi gibi yazarla ilgili özelliklerini; şiirin okurunun algısı, yorumu, beğenisi, eleştirisi, etkilenmesi, etkilemesi gibi okurla ilgili özelliklerini; şiirin yazıldığı dönemin tarihi, sosyal, kültürel, siyasi, ekonomik, dini vb. koşulları, şiirin yansıttığı veya karşı çıktığı değerler, inançlar, ideolojiler, akımlar, gelenekler, kültürler gibi bağlamla ilgili özelliklerini; şiirin metin, yazar, okur ve bağlam arasındaki ilişkileri, anlam katmanları, çağrışımları, etkileri, işlevleri, değeri gibi yorumla ilgili özelliklerini incelemektedir. Bu yöntemlerin her biri, şiirin anlamını, şiirin yazarının niyeti, okurunun algısı, metnin ifadesi ve bağlamın etkisiyle şekillenen, çok yönlü ve çok katmanlı bir anlam olarak görmektedir. Bu yöntemlerin her biri, şiirin anlamını, şiirin yazarının, okurunun, metnin ve bağlamın katkılarıyla oluşan çok boyutlu ve çok katmanlı bir anlam olarak görmektedir.

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkürler. Daha fazlası için bizi motive ediyor.

Daha yeni Daha eski