Bu yazıda sizlerle Necip Fazıl'ın Hırs isimli şiirinin Osmanlıcasını paylaşacağız. Yazının sonunda günümüz Türkçesi ile de çözümünü okuyabilirsiniz.
Günümüz Türkçesiyle
Hırs
Necip Fazıl Kısakürek
Sen kaçan bir yavru
Geyiksin dağda
Ben peşine düşmüş
Bir canavarım
İstersen dünyayı
Getir imdada,
Yeryüzünde bir sen,
Bir de ben varım.
Seni korkutacak
Geçtiğin yollar,
Arkandan gelecek
Hep ayak sesim.
Sarıp vücudunu
Hayali kollar
Enseni yakacak
Sıcak nefesim.
Kimsesiz odanda
Kış geceleri
İçin ürperdiği
Anlar beni an.
De ki odur sarsan
Pencereleri
De ki, rüzgar değil,
Odur haykıran.
Göğsümden havaya
Kattığım zehir
Solduracak bir
Gül gibi ömrünü
Kaçıp dolaşsan da
Sen şehir şehir,
Bana kalacaksın,
Gene son günü
Hırsım gibi sonsuz
Yaşarsan sen de,
Ben ölümle sırdaş
Olur beklerim.
Hırsıma toprağı,
Rakip etsen de,
Mezarında bir taş olur
Beklerim
Şiirin Tahlili:
Necip Fazıl Kısakürek’in “Hırs” adlı şiiri, yoğun bir duygusal enerji ve derin bir anlam taşıyor. İşte şiirin tahlili:
Tema: Şiir, hırsın ve takıntının gücünü ve etkisini anlatıyor. Şair, kendisini bir canavar olarak tanımlıyor ve hedefine ulaşma konusunda durdurulamaz bir hırsı olduğunu belirtiyor.
Dil ve İmaj: Şair, güçlü ve etkileyici bir dil kullanıyor. Şiirdeki imajlar, okuyucunun hırsın yoğunluğunu ve takıntının derinliğini hissetmesini sağlıyor.
Biçim ve Yapı: Şiir, serbest bir biçimde yazılmıştır. Her dize, hırsın ve takıntının farklı bir yönünü vurguluyor.
Anlam ve Yorum: Şiir, hırsın ve takıntının insan hayatı üzerindeki etkisini vurguluyor. Şair, hırsın insanı nasıl tüketebileceğini ve sonunda her şeyi yok edebileceğini belirtiyor.
Sonuç olarak, “Hırs”, hırsın ve takıntının gücünü ve etkisini anlatan güçlü ve etkileyici bir şiirdir. Necip Fazıl Kısakürek, bu şiirde hırsın insan hayatı üzerindeki etkisini ustaca anlatıyor.