Osmanlıca Metin, Sergüzeştname-i Hindi Mahmud

 Merhabalar sevgili Osmanlıca severler. Sizlere bazen internette günümüz Türkçesi ile yazılmış bir şeyi sadece eski alfabe ile yazıp okuyalım diye paylaşanlar var. Osmanlıca bu değil arkadaşlar. Osmanlıca hem kelimeler olarak eski devirde kullanılan metinler. Mesela içinde Solucan geçen bir kelime Osmanlıca olamaz olsa olsa savlıcan'dır o.



Günümüz Türkçesiyle

Hüve’l-Fettâḥ
Sergüẕeşt-nâme-i Hindî Maḥmûd

[Fe‚ilâtün Mefâ‚ilün Fe‚ilün]

1. Bismillâhi’l-Meliki’l-Müste‚ân
Fetĥ ider bâbı bu miftâĥ-ı cihân

2. İy Kerîm [ü] Raĥîm-i ‚âlemiyân
Yoġ iken ‚arş u kürsî kevn [ü] mekân

3. Kün buyurduñ o demde itdi žuhûr
Oldı mevcûd bu ķubbe-i devrân

4. Meh [ü] ħûrşîd cihâna virdi żiyâ
Şeb u rûzda bu iller ķılur seyrân

5. Eyledüñ çün ezel ķażâ vü ķader
Sâ‚atiyle olısar iy Mennân

6.Cebhemüzde yazıldı şol evvel
Ħayr eger şer anı görür insân

7. Sevdi cân ile Yûsuf’ı Ya‚ķūb
Ĥased itdi o ĥâlete iħvân

8. ‚Âķıbet ķul olup mezâd oldı
Ţâlib oldı aña zen [ü] merdân

9. Ĥîlesiyle zenân-ı mekkâruñ
Yûsuf’a mesken eyledügi zindân

10. Ŝabr idüben cefâya ĥamd itdi‚
Âķıbet Mıŝr’a eyledüñ sulţân

11. Büt-şikest Ħalîl İbrâhîm
Ķavm-i Nemrûd’a dîn ķıldı beyân

12. Atıcaķ âteşe anı Nemrûd
Âteşi eyledüñdi bâġ-ı cinân

en son kelime de emrün. bu altta yazan kelimeler diğer sayfanın başladığı kelime yazılıyor en alta. Bir dönem eserlere el yazmalarına sayfa numarası yerine son kelimeyi yazmışlar bu şekilde sırasını karıştırmıyorlar eserlerin. Bu okuduğunuz metin el yazması bir eserden alınmıştır. Osmanlıca okumayı biliyorum demeyin bunları okuyamıyorsanız. Dedemin mezarı edebiyatı yapanlara da itibar etmeyin. Matbu yazılmış metinleri önünüze koyanlara da rahatlıkla hassiktir çekebilirsiniz. Matbu yazı Osmanlıcanın neredeyse son dönemine denk gelir çoğunlukla son dönemdekileri okursunuz. Oysa gerçek tarih eski metinlerdedir.

Yazar hakkında bilgi:

XVI. yüzyılın unutulmaz figürlerinden biri olan Hindî Mahmûd, 1512'den 1595'e kadar en az dört Osmanlı padişahının (Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman, II. Selim, III. Murad) hüküm sürdüğü bir dönemi deneyimlemiştir. Kanuni devrinden itibaren Osmanlı İmparatorluğu'nun merkez ve taşra teşkilatında çeşitli görevler üstlenmiş bir devlet görevlisi ve yazdığı binlerce beyitlik şiirleriyle günümüzde hala anılan bir şairdir. Hindî Mahmûd'un hayatına dair dönemin tarihlerinde, biyografilerde ve araştırdığımız arşiv belgelerinde yeterli bilgi olmasa da, kendisinin eserlerinde verdiği bilgiler, elimizdeki kaynaklardan daha fazla bilgi sunmaktadır.

Hindî Mahmûd, 919 (1513-1514) yılında Afyonkarahisar'da doğmuştur. Yirmili yaşlarından itibaren Şehzade Selim'in (II. Selim) maiyyetine katılmış, Gürcistan'dan Yemen'e, İstanbul'dan İtalya'ya uzanan geniş bir coğrafyada çalkantılı bir hayat sürmüştür. 60 yaşında İnebahtı (Sıngın/Lepanto) Deniz Savaşı'na (979/1571) katılarak esir düşmüş, dört yıl boyunca önce İspanyol kuvvetlerinin elinde, ardından da Vatikan'da hapis hayatı yaşamıştır. 983 (1575) yılında III. Murad'ın ilgisiyle özgürlüğüne kavuşmuştur.

Günümüz Türkçesiyle:

Metni şöyle anlayabilirizi. Günümüz Türkçesine de çevirmeden duramadım.

  1. Allah'ın adıyla, dünyanın anahtarlarını açan O'dur.
  2. Allah, cömert ve merhametlidir, arşın ve kürsünün sahibidir, evrenin ve mekanın yaratıcısıdır.
  3. Allah'ın emriyle, o an geldiğinde, devran kubbesi meydana çıktı.
  4. Güneş, dünyaya ışık verdi, gündüz ve gece boyunca insanlar bu dünyada geziyorlar.
  5. İnsanlar, ezelde kader ve kaza ile yaratıldıkları zaman, Mennân'ın (Allah'ın) hükmüyle karşılaşırlar.
  6. Bu olaylar önceden belirlendi ve insanlar eğer iyilik yaparlarsa, hayır görürler, kötülük yaparlarsa, kötülük görürler.
  7. Yusuf'u seven Yakub, kardeşleri tarafından kıskanıldı ve bu durum kardeşleri arasında düşmanlık yarattı.
  8. Sonunda Yusuf, köle olarak satıldı ve bir zindanda yaşamak zorunda kaldı.
  9. Mekke kadınları, Yusuf'a ilgi duydu ve onu hapishanede bir süre yaşamaya zorladı.
  10. Yusuf, sabretti ve zorluklara karşı şükretti, sonunda Mısır'ın sultanı oldu.
  11. İbrahim'in oğlu İsmail, Allah'ın emrini yerine getirmek için Nemrut'un toplumuna dini tebliğ etti.
  12. Ancak Nemrut, İsmail'i ateşe atmaya karar verdi ve ateş, İsmail'in etrafını çevirdi, ancak ona zarar vermedi.

Yorumlarınızı eksik etmeyin hatalarımızı eksikliklerimi ancak yorumlarınız sayesinde görebilirim.



13. Emrüñ ile ĥavâle oldı meges
‚Âķıbet eyledi anı bî-cân
14. Yed-i beyżâ virildi Mûsâ’ya
Hem ‚aŝâsını eyledüñ śu‚bân
15. Da‚vet-i dîn iderdi Fir‚avn’i
Mu‚cize gösterürdi ol her ân
16. Râh açıldı vü girdi deryâya
Ķavmi-ile boġuldı iy Sübĥân
17. Ķudret ıssı Kerîm ü Raĥmân’sın
Buradan ‚ibretüñ alur ‚irfân
Beyt
Dehen içre bu maħlûķ ni‚metüñe
‚Uķūl irgürmediler ĥikmetüñe
Na‘t-i Mevlûd-i Resûl ‘Aleyhi’s-selâm
[Fâ‚ilâtün Fâ‚ilâtün Fâ‚ilün]
18. ‚Âlem-i ġaybden ţulû‚ itdi Resûl
Nûr ile ol-dem hemân ţoldı cihân
19. Ĥaķ žuhûrı gör giderdi bâţılı
Kilseler yıķıldı ĥaķ oldı ‚ayân
20. Ümmetî didi o dem ma‚ŝûm-ı pâk
Nice ma‚ŝûm ‚aķl-ı evveldür o cân
21. Ol Ĥabîb-i Ĥaķķ’uñ üstüne ŝarîĥ
Bir şerîf ebr oldı dâyim sâyebân
22. Ol mübârek yüzüni görmeklige
Enbiyâ ervâĥı oldı ‚âşıķān
23. Beyt-i Maķdis’de idüpdür iķtidâ
Enbiyâ vü evliyâ vü ŝâdıķān
24. Ħâŝŝa-i ħâŝıyyeti gör ol serverüñ
Girüsin öñden görür idi ‚ayân



25. Ħâkde yürise belürmezdi izi
Senge baŝduķda olur idi nişân
26. Söylenen sözi uyurken ol Resûl
Uyanıķ gibi işidürdi hemân
27. Źât-ı pâki nûr-ı maĥż idi anuñ
Žıllı olmaduġı ħod nûrıñ ‚ayân
28. Ol nübüvvet mühri žahrında nişân
Ħatm olundı enbiyâ nâmı inan
Medḥ-i Nûr-ı Nebî ‘Aleyhi’s-selâm
[Fe‚ilâtün Mefâ‚ilün Fe‚ilün]6*
29. Ol Resûl-i şefî‚-i ümmet kim
Sen Ĥabîbüm dimişdüñ iy Raĥmân
30. ‚Âlemi ħalķ idüp muĥabbetüne
Tâ ez[el] nûrın eyledüñ burhân
31. Alnına çün emânet oldı nûr
Âdem’i ħâkden eyledüñ insân
32. Evvelâ cennet içre ol nûrı
Gördi Âdem’de ĥûr ile ġılmân
33. Şol dem Âdem zemîne itdi nüzûl
Nûr żiyâsı olur küllî ħandân
34. Her varaķ gülde oldılar maĥrûr
Âdem anı görüp oldı şâdân
35. Bil kelâm-ı şehâdet anda tamâm
Her varaķda yazılmış idi ‚ayân
Beyt
Varaķ-ı gülde ‚ayân itdi İlâh
Lâ ilâhe illallâh Muĥammedün resûlullâh7
Dîger
Çün Resûl’e şehâdet itdi varaķ
Şeref-i nûrda gülâb oldı ‚araķ

Eserin tamamı elimde yorum yaparsanız devamını da yayınlarım. Bu şekilde hepsini yayınlamam uzun sürecek.


Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkürler. Daha fazlası için bizi motive ediyor.

Daha yeni Daha eski