Utanmaz Adam Tahlili - Hüseyin Rahmi Gürpınar


Hüseyin Rahmi Gürpinar (1864-1944)  Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın roman olarak daha değerli eserleri var, ama bu romancımızı bence en iyi temsil eden eseri Utanmaz Adam ( 1934 ); çünkü Utanmaz Adam'da Hüseyin Rahmi'nin bütün meziyetlerini ve kusurlarını , toplumsal düşüncelerini bulup göstermek mümkün.

Utanmaz Adam


Hüseyin Rahmi'nin en belirgin özelliği, yaklaşık yarım yüzyıl boyunca toplumumuzdaki değişimleri İstanbul'da gözlemleyip romanlarına yansıtmasıdır. İlk eserlerinde, geleneksel yaşam tarzının çatırdamaya başladığı ve toplumla uyumsuz, baskıcı değerler karşısında komik duruma düşen karakterleri (örneğin Şıpsevdi'deki Meftun Bey gibi) ele alırken, zamanla toplumsal ilişkilerdeki değişimlerin derinleştiği, değer yargılarının, kuşakların ve toplumsal sınıfların belirginleştiği bir dönemin genel sorunlarını işlemeye başlamış; bireysel çürümenin ötesinde, toplumsal çöküşü anlatan eserler vermeye yönelmiştir. Utanmaz Adam, yazarın bu evriminin bir sonucudur.

Hüseyin Rahmi, "Utanmaz Adam" eserinde, ahlaki değerlerin sarsıldığı ve çözüldüğü bir toplumu, Avnüssalah isimli karakter üzerinden tüm çıplaklığıyla sergiler. Avnüssalah, toplumun tüm kötülüklerini ve bozukluklarını üzerinde toplayarak, bize "hayattan sayfalar" sunar. (Bu, Gogol'un "Ölü Canlar"ındaki Çiçikof'un yolculuklarını anımsatır.) Avnüssalah, dolandırıcılık, hırsızlık ve şantaj yoluyla geçinir; "Yaralı Gönüllere Teselli" adında bir dergi çıkarır ve bu dergi aracılığıyla sahte doktor ve avukatlarla "aşk hastalıkları için tıbbi konsültasyon" yapar, böylece zenginleşir. Hüseyin Rahmi, Avnüssalah karakterini kullanarak toplumun eleştirisini yapar; onun için önemli olan, toplumun bozukluklarını göstermek ve kendi düşüncelerini ifade etmektir. Bu amaçla romanı bir araç olarak kullanır ve karakterler aracılığıyla kendi düşüncelerini dile getirir. Örneğin, afyon bağımlısı İshak Baba, elindeki "röntgenli dürbün" ile "Bazı kurumların ilan ettikleri sermayelerle kasadaki mevcutları karşılaştırırdım. Her dönemde siyasi inançlarını zamana uyduran kurnaz insanların kalplerine bakardım," der. Sütçü Tahir'in annesi Nesime Hanım ise, "Şimdi adet böyleymiş. Ahlaktan kaybedilen şey para ile kazanılıyormuş," diye konuşur. Binlik Mestinaz da, "Kazanç adına yüz binlerce lira kazanabilirsen kazan, kazanamazsan açlıkla sürün. Bunun ortası yok. Servet, bizden alınıp 'zenginler' denilen başka bir kesimin kasasında toplanıyor," der.

Ya dolandırıcı Kene Şahab'ın dedikleri: "Umumi harp esnasında bütün âlemin parasını çeken Amerika'da bile amelenin çoğu açtır. Bahri tezgâhlarında işleyen bir amele ailesinin bin beş yüz dolar ile geçinebileceği hesap edilmiştir. Fakat bu miktarda para alabilen amele ailelerinin ancak 100'de 26'sı olduğu patronların itirafı ve istatistik rakamlarının delaletleriyle sabittir. Bu milyarlar memleketinde ömründe bir lokma et tatmamış bedbahtlar vardır.

Aynüssalâh kitabın sonunda şunları söyler: "Çaldım. Dolandırdım. Sağdan soldan sızdırdım. Karşıma hiçbir davacı çıkmadı. Çünkü yere vurduklarım benden mücrim mahkeme kaçkınlarıydı. Yakalarını adalete teslim etmeden beni ele veremezlerdi."

Hüseyin Rahmi'nin gözlemleri çok önemli. Mesela şöyle diyor: "Son zamanlarda hemen her memlekette evlenme, serbest münasebetler, doğurma , çocuk düşürme, maişet, geçimsizlik meseleleri fevkalade bir ehemmiyet almaktadır. Eski formüllerden çıkıldı, fakat yenileri katiyetle teessüs edemedi." Ne var ki bu gözlemlere dayanarak vardığı sonuçlar için doğru denemez. Hüseyin Rahmi, toplumların geçiş dönemlerinde insanların hayatlarında görülen bozukluklar ve çöküntülerle, toplumların tarihsel, ekonomik durumları arasındaki ilişkileri görememiş, bu yüzden, kişilerdeki o yozlaşmayı sadece açlıkla, cinsiyetle, hayvani içgüdülerle açıklamaya çalışarak yanılgıya düşmüştür . Bir yerde şöyle diyor: "Kedi fare yermiş. Ne yerse yesin. Kediyi de kendinden büyük bir hayvan yiyor. Öteki de ondan büyüğü yutuyor. Tabiatın bu kanununu kim değiştirebilir? Hayatın esası bu değil mi, birbirini yemek..." Hüseyin Rahmi, tabiatta birbirini yiyen hayvanlarin yaşama savaşı kanunu yerine , insanları bir toplum halinde birleştiren başka bir kanunun varlığına inanmıyor: Avnüssalâh, " Tabiat bize ne insiyak vermiş ise biz onun esiriyiz ," der . " Mütekabil menfaatlerin bağlarıyla birbirimize tutunuyoruz. Menfaatler kalkınca bağlar çözülür ," der. Hüseyin Rahmi'nin , Utanmaz Adam'da koyu bir karamsarlığa kapılmasının nedenlerini burada aramak gerek . Bu da yaşadığı çağın , çevrenin belirlediği bir durumdur .

Hüseyin Rahmi'nin toplumsal görüşüne kısaca değindikten sonra Utanmaz Adam'ın roman nitelikleri üzerinde de durmak gerek. Hüseyin Rahmi'nin romanında kişiler, toplumsal gerçeklikleri göstermek için birer araç olarak kullanılıyor . Ne var ki gösterilmek istenen toplumsal gerçeklikler kişilerle , olaylarla verilemiyor , romanda bir yama olarak kalıyor. Bölümler arasında organik bir bağlılık yok; romandan istediğiniz bölümü çıkarın; roman, değerinden bir şey kaybetmez .

Hüseyin Rahmi'nin, Utanmaz Adam'da, roman kişisi diye bir kaygısı yok. Yukarda verdiğim örneklerde de görüldüğü gibi , kişilerinin ağzından kendisi konuşur ; kişilerinin bu sözleri söyleyemeyecek bir afyonkeş ya da cahil bir kadın oluşunu önemsemez . Bunun için romandan kişiler kalmıyor bizde; bir çağın toplum gerçeklikleri hakkında birtakım bilgiler ediniyoruz, o kadar.

Utanmaz Adam'da olaylar bir anlayışı ispat etmek için düzenlenmiş. Yazar, birtakım olayları seçmiş , birtakım olayları uydurmuş; bunlara dayanarak toplumsal bir yergi yapmış. Oysa Hüseyin Rahmi'nin çoğu romanlarında uydurmadan çok, gerçeğin doğru bir gözlemle verilişi vardır. Utanmaz Adam'da günlük gözlemleri aşarak kendi toplum anlayışına uygun bir bileşime varmak istediği görülüyor.

Hüseyin Rahmi'nin dili canlı, rahat bir dil; bu dil, romanını okutmak bakımından çok işe yarıyor.

Romancılığımızın gelişimi içinde Hüseyin Rahmi'nin elbette önemli bir yeri var. Çöküş halindeki bir toplum düzeninin bütün karşıtlıklarını eserlerinde belirterek önemli bir iş görmüş. Ama bugün, öyle sanıyorum, roman okurlarından çok, toplumbilimcileri ilgilendiren bir yazar durumundadır. Hüseyin Rahmi'nin romanlarından elli yıllık bir sürenin İstanbul'daki görünüşlerini izleyebiliriz; ama o kadar...

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkürler. Daha fazlası için bizi motive ediyor.

Daha yeni Daha eski