Hû diyelim gerçeklerin demine, Şiir Tahlili

Bu yazıda Pir Sultan Abdal’ın koşma’sını sizlerle paylaşıp inceleyeceğiz.
Hū diyelim gerçeklerin demine
Gerçeklerin demi nūrdan ṣayılır
On iki imām ḳaṭārına düzülen
Muḥammed ‘Alī’ye yārdan ṣayılır
İḫlāṣ ile gelen bu yoldan dönmez
Dost olan dostunda ikilik bilmez
Eri Ḥaḳ görmeyen Ḥaḳḳ’ı da görmez
Gözü baḳar ammā körden ṣayılır
Üç gün imiş şu dünyānıñ ṣafāsı
Ṣafāsından artıḳ imiş cefāsı
Gerçek erenlerin nuṭḳ u nefesi
Biri ḳırḳtır ḳırḳı birden ṣayılır
Gerçek ‘āşıḳ menzilinde durursa
Çerāğ gibi yanıp yaġı erirse
Eksikliğin kendisinde görürse
O da erdir gerçek erden ṣayılır
Pīr Sulṭān Abdāl Baġdād’dır vaṭan
İkilikden geçip birliğe yeten
Erenler yola ḳīl ü ḳāl ḳatan
Yoluñ dikendir ḫārdan ṣayılır
Pir Sultan Abdal
Günümüz Türkçesi ve İncelemesi:
Bu şiir, Türk edebiyatında yaygın olarak kullanılan koşma nazım şeklinde yazılmıştır. Koşma, her dizesinin son iki mısrasında aynı kelime veya kelime grubunun tekrar edildiği bir nazım şeklidir.
Bu şiir, Türk ve İslam geleneğinde önemli bir yere sahip olan bir şair ve derviş olan Pir Sultan Abdal tarafından yazılmıştır. Şiir, gerçeğin önemine ve gerçek erenlere saygıyı dile getirir.
İlk dörtlükte, gerçeğin önemine vurgu yapılır. Gerçeklerin deminin nurdan sayıldığı belirtilir. Ardından, on iki imamın liderliğindeki Muhammed Ali’ye yardan bahsedilir.
İkinci dörtlükte, gerçek erenlerin yalnızca gerçeği aradığı ve dost olan dostunda hiçbir ikilik bilmediği vurgulanır. Gerçek erenlerin gözü açık olmakla birlikte, gözleri körden sayılır.
Üçüncü dörtlükte, dünyanın üç gün süren temizliği ve ardından cefası hakkında konuşulur. Gerçek erenlerin söz ve nefesinin etkisi anlatılır. Biri kırk kişiye bedel sayılır.
Son dörtlükte ise, Pir Sultan Abdal’ın dervişliğine atıfta bulunulur. Pir Sultan Abdal, Bağdat’ta doğmuştur ve yolu sıkıntılıdır, ancak sonunda birliğe ulaşır. Erenlerin yolu, zorluklarla dolu olmakla birlikte, gerçek bir derviş için önemlidir.