Orhan Kemal – Bereketli Topraklar Üzerinde – Roman Tahlili

Bu yazıda sizlerle birlikte Orhan Kemal’in Bereketli Topraklar Üzerinde adlı romanını eleştirel bir üslup ile birlikte tahlil etmeye çalışacağız. Bundan önce Orhan Kemal’in sanat anlayışı hakkında bir iki cümle söylemek gerekiyor. Sanat anlayışını anlarsak sanatçıyı daha doğru anlayabileceğimize inanıyorum. bendelimiyim.com

Orhan Kemal’in Sanat Anlayışı

Orhan Kemal “Toplumcu Gerçekçilik” sanat anlayışını benimsemiştir. Toplumcu Gerçekçilik sanat anlayışı 1930’lu yıllarda Rusya’da ortaya çıkar.

Türk romanında bir “Orhan Kemal bakışı” vardır. İnsanlara hep umutla, hep iyimserlikle bakar. her şeye rağmen aydınlık bir yan, temiz, insani bir yan bulunabileceğine inanır. Bereketli Topraklar Üzerinde’de severek, kahrolarak baktığı belli olan insanları, hoşgörüyle ama olduğu gibi gösterir. Onların birbirlerine güvensizliklerini, yalancılıklarını, birbirlerini gammazlamalarını, gösterişçiliklerini, palavra atışlarını, ilkel egoizmlerini bütün çıplaklığıyla gösterir. (F.Naci)

Toplumcu Gerçekçilik

Marksist ideolojinin sanatçının duygu dünyasına yansımasının sonucu eserlerinde uygulamasıdır.  Sanatçıyı toplumsal bir varlık olarak kabul eden toplumcu gerçekçilikte onun eserleri de toplumsal eserlerdir. Toplumcu gerçekçi edebiyat hakkında bilgi almak isterseniz şu siteye (turkedebiyatı.org) bakabilirsiniz. Bu sitede bilgiden çok öznellik olacaktır. Yazılarımın çoğu da farkettiğiniz gibi özneldir. Bendelimiyim.com ziyaretçileri zaten artık buna alıştılar.

Bereketli Topraklar Üzerinde

Sosyal gerçekliğin insan gerçekliğiyle uyumlu bir şekilde verildiği sabırla derlenmiş gözlemlerle işlenmiş, insanların abartılmadan içinde bulundukları şartlarla bağlantılı olarak anlatıldığı güçlü bir eserdir Bereketli Topraklar Üzerinde. Gücünü de bu ayrıntıların ustalıkla değerlendirilmesinden alır.  Bereketli Topraklar Üzerinde romanına başka bir isim bulunacak olsaydı ben buna “Bir Ekmek Derdi” ismini önerirdim.

İç Anadolu’nun ortalama seksen evden oluşan köylerinden kış aylarında iş bulamadıklarından ekmek parası bulmak üzere Çukurova’ya inen üç köylü arkadaş. Bu arkadaşlar aracılığıyla sadece tarım işlerini, toprak ağalarının tarım işletmelerindeki çapalama ve harman işlerini göz önüne sermekle kalmaz fabrikalardaki, inşaatlardaki çalışma şartlarını da anlatır. Bu işçiler henüz sanayi işçileri olmadığı için bir ayağı köyde bir ayağı şehirde işçi-köylülerdir. Yazarın bu işçileri anlatabilmek için bilgi birikimi ve eğitim gerektirmeyen işleri özellikle seçtiği anlaşılmaktadır.

Olayların geçtiği zaman net olarak belirtilmemiş olsa da günde 12-18 saat çalışılan ve karşılığında sadece üç-beş lira alınabildiği bir dönemdir.

Çalışma ortamı ise fabrikalarda cam yerine çuval eskilerinin kapatıldığı, ev diye oturdukları yerin ise daha önce hayvanların bağlandığı hala tabanda gübre artıklarının bulunduğu bir yerdir. Odalar hayvan pisliği kokmaktadır. Ah!… işsizlik. Toprak artık köylüleri doyurmamaktadır. İş bulabilmek ekmek parası kazanabilmek için bu kötü ortamda bile kalmaya razı gelmişlerdir. Yeter ki iş bulabilsinler. Fakirlik bir yanda dururken bunların üzerine bir de patronun sömürüsü, bu da yetmezmiş gibi bir de ırgatbaşının sömürüsü gelir. Ancak onlar buna bile başka çareleri olmadığından razı gelirler. Irgatbaşı haraç almaktadır.

Sömürü düzeninin en belirgin halini yaşamalarına rağmen köylü-işçiler henüz sadece bireysel kurtuluş yolları düşünürler. Sömürü bilincinden uzaktırlar. hayalleri bile “bir tahta araba, pazarda sebze meyva…” (s174) küçük bir dükkan, şeklinde bireysel kurtuluş hevesleri vardır. Emek sermaye ilişkisi hakkında fikirleri yoktur. Sadece ırgat başının aldığı haracı görmektedirler.

Sömürü adına fikirleri de bu kadardır. Orhan Kemal de bu durumu derinlemesine işlemez. Sadece tarım işletmelerinde, ırgat başının kumar oynaması, kumar oynatmak için faizle borç para vermesini, işçiyi esrara alıştırmasını, çok işçi ile yapılacak işlere daha az işçi çalıştırarak işçilerin iş yükünü artırmasını ön plana alır sömürüyü anlatırken.

Anca beraber kanca beraber yola çıkan üç arkadaşın yola birbirinden kopması sonra köylülerini adeta ölüme terk etmesi bunlar bile Orhan Kemal’in iyimserliğinden bir şey kaybettirmez. En kötü durumlarda bile içlerinden gelen iyi bir davranışla bize güzel göstermeyi başarır.

İş bulmak için Çukurova’ya birlikte inen üç arkadaştan Köse Hasan zatürreden ölür. Pehlivan Ali ayağını batöze kaptırır, toprak ağası arabası kirlenmesin diye arabasına almadığı için kan kaybından ölür. Üç arkadaştan sadece İflahsızın Yusuf kendisini kurtarır. Duvarcı ustası olur.

Bekeretli Topraklar Üzerinde’de her şey, nesnel şartlar gereği olarak, bireysel plandadır. Zeynel kötü yemeği, taşlı yemeği protesto için bile ırgatları toplu harekete geçiremez. Zeynel’in kavgası da bireyseldir. İşten atıldığında değil, aldatılmasına kızar. Bu düzenin temsilcisi ağa ile hesaplaşmaz. ırgatbaşıyı arar. Harmanı yakar düzenle hesaplaşmak için değil ırgat başıyı bulamadığı için.

Çukurovada Bereketli Topraklar Üzerinde emekçiler kendi küçük ve dar dünyalarında, bir başlarına çırpınıp durmaktadırlar. Toprak reformunu, sanayileşmesini gerçekleştirememiş ülkenin az gelişmişliği içinde köylü-işçilerin kahırlarla dolu hayatlarını anlatır. Orhan Kemal tarihi ve sosyal gerçekçilik ile unutulmayacak bir ustalık ile yoğurmuştur romanını.

Başka tahlillerde görüşmek üzere.

Bu arada unutmadan filmini de izlemek isterseniz bu linkten izleyebilirsiniz.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

1 Cevap

  1. 18 Aralık 2019

    […] Orhan Kemal, Eskici ve Oğulları adlı romanında zanaatkarlığın çıkmazını, zanaatkarların kaçınılmaz sonunun fabrika işçiliği olduğunu anlatmak istemiştir. Bunu yaparken de elinden geldiğince gerçekçi bir yol izlemiştir. Yakından tanıdığı küçük insanları, onların zayıf, güçsüz yanlarını da iyi yanlarını da ayrıntılarıyla anlatmıştır. mahalle kadınlarını, dedikodu merakını, bu küçük insanların değer yargılarını, geçim zorlukları karşısında ister istemez bu değer yargılarını bir yana bırakmak zorunda kalmalarını anlatır. […]

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com