Osmanlıca, Sevda Peşinde, Hüseyin Rahmi Gürpınar

Bu yazıda Hüseyin Rahmi Gürpınar‘ın Sevda Peşinde isimli eserini Osmanlıca metin olarak sizlerle paylaşacağız. Osmanlıca metin okumaya yeni başlayanlar ve pekiştirme iyi vakit geçirmek için oldukça kolay bir eser. Günümüz alfabesi ile bir kısmını sizlerle paylaşacağım kalan kısmı yorumlarda sizler de yazarsanız sizden sonra buraya gelecek ziyaretçilere katkınız olacaktır. Hem de okuma yanlışlarımız olursa birlikte düzeltme imkanı bulacağız.


Bir kaç sene evvel İstanbul gazetelerinde genç ve güzel bir Türk kadınının intiharı okundu. Vak’a Heybeliada’da geçmişti. Bu elem verici hadise hakkında mahalli gazetelerin doğruluğunu iddia ile yekdiğerini tekziben verdikleri “mütebayin malumat’ hayli dallandı, budaklandı; umuma merak sardı. Vak’anın akabinde iki delikanlı beyninde düello vukubulacağı şayi oldu. Bu çarpışacaklardan birinin kendini öldüren kadının zevci, diğerinin aşığı olduğu söylendi; halkın merakı bütün bütün arttı. Düello gibi vahşi bir âdetin memleketimizde yapılması tecviz edilmedi. Bu hususi mukatele hakkında birçok dedi kodu oldu; sütunlar yazıldı. Bir Türk kadınının intiharı külliyen işitilmemiş bir vak’a değildir; bu nevi vukuat nadir, fakat vakidir. Yeis saikasıyla kendilerini denize, kuyuya

atan, ağaca, merdiven parmaklığına asan kadınlar görülüp işitildiği gibi birisi yine Adalarda olmak üzere son on beş yirmi sene zarfında kadınlarımız arasında rövolver ile iki üç intihar vukubulduğu da zabıtaca mukayyettir. Avrupa’da cereyan eden bu nevi vukuat bizdeki kadar dikkat ve hayreti celbeder görülmez. Mesela Paris’te ay hafta geçmez ki elemlerinin bitmesini Sen nehrinin dibinde aramaya atılan talihsiz kadınlar işitilmesin. Fakat bizde öyle değildir. İstanbul’da bir kadının ve bahusus bunun gibi oldukça tanınmış, terbiyeli, asil bir aileye mensup bir kadının intiharı adeta mühim ve heyecan verici bir vak’a sayılır. İntiharın’ hazırlanmasındaki hayalperestlik ve şairlik ile vak’ayı saran esrar da bu merak ve heyecanı fevkalade artırmağa sebep oluyordu. Gazeteler her gün bir buçuk iki sütunlarını bu vak’aya hasrediyorlardı. İçtimaı hayatlarındaki sadelik ve ahlaklarındaki safvet hasebiyle kendini öldüren kadının o fevkalade cüretine karşı çoğu mütehayyir ve mephut kalan kadınlarımız bu tafsilatı

dinlerken entarilerinin yakalarını ısırarak: – Ah kardeş ah… Evlere barklara şenlik, dostlar başından ırak. Dinledikçe içim kötü oluyor…


Daha fazla sayfa eklemem için yorum yapınız.
Yazı ilgi gördüğü ve yorumlarda talep edildiği taktirde kitabın kalan kısmını ekleyeceğim. İlginç bir şekilde sadece ders kitaplarında yer alan metinleri ve benzerlerini siteden alıp çevirilerini okuyup geçiyorsunuz. Oysa sizlere daha fazla metin sunuyorum ancak kitaplarda olmayanları okumuyorsunuz. Sadece kendinizi kandırıyorsunuz. Bu şekilde çalışmadan kafa yormadan Osmanlıca okuru olamazsınız.
teşekkür ederiz, elinize emeğinize sağlık. Devamı gelirse çok memnun oluruz.