Osmanlıca Metin – Ahmet Haşim – Sinema

Merhabalar bu yazıda sizlerleOsmanlıca Metin olarak paylaşmış olduğumuz Ahmet Haşim Sinema isimli yazıyı günümüz Türkçesi ile de paylaşıyoruz.
Sinema
Şeklinde başlayan metni indirmek için aşağıdaki linki tıklayın. yorumlarınızı bekliyoruz. İyi çalışmalar.
Sinema Ahmet Haşim Bize Göre
Boş vaktim oldukça sinemaya giderim. Yumuşak bir karanlığa
gömülmüş, makinenin hışırtısını dinleyerek, cismimin değil, ruhumun bir
çetin yol üzerinde mola verdiğini hissederim. Karanlık, ölümün bir cüz’üdür
[parçasıdır|, Onun için dinlendiricidir. Büyük dinlenme, bir zulmet
[karanlık] denizine dalıp bir daha ışığa kavuşmamaktan başka nedir?
Sinemanın diğer bir fazileti de olgun yaşın, kafatası içinde bir deste
devedikeni gibi sert duran acıtıcı mantığı yerine, çocuk safdilliğini ve
kolayca aldanış kabiliyetini ikame etmesidir [koymasıdır]. Rüya âlemi
üzerine açılmış sihirli bir pencereyi andıran beyaz perdede koşuşan,
dövüşen, düşen, kalkan şu ahmak eşhasın [kişilerin] tatsız
tuhaflıklarından veyahut kovboy cündîliklerinden [süvariliklerinden] veya
harikulâde hırsızlık vak’alarından başka türlü tat almak kabil olur muydu?
İnsan saffetiyle [saflığıya]tagaddî eden [beslenen] sinema edebiyatı,
henüz kıymetsiz muharririn [yazarın] işidir. Resmi beyaz perde üzerinde
kımıldayan şu rimel ile kirpiğinin her teli bir ok gibi dikilmiş güzel kadının
gözünden damla damla akan sahte gözyaşları, zevkini ve aklıselimini
[sağduyusunu], şapka ve bastonuyla birlikte vestiyere bırakmayan
adamı, teessürden [üzüntüden] değil, ancak can sıkıntısından ağlatabilir.
Sinema, böyle yormayan masum bir göz eğlencesi kaldıkça,
yorgun başın munis [cana yakın] bir ilticagâhıdır [sığınağıdır]. Her zevkini
kaybetmiş ruhu, çocukluk tazeliğine kavuşturan bu karanlıkta, basit
musiki, tatlı bir ninni vazifesini görür. Ben, en güzel ve en dinlendirici uykularımı sinemanın ipek yastıklar gibi başın arkasına yığılan yumuşak
karanlıklarına medyunum [borçluyum].
Sitede bulunan diğer Osmanlıca İçeriklerimiz:
Osmanlıca Metin, Mehmet Rauf – Benim Olsaydın
Osmanlıca Metin, Çoban Çeşmesi – Faruk Nafiz Çamlıbel
Osmanlıca Metin, Ahmet Cevdet Paşa – Islahat Fermanı Hakkında
Sinema
Boş vaktim oldukca sinemaya giderim.yumuşak bir karanlığa gömülmüş,
Makinenin hışırtısını dinleyerek cismimin değil ,ruhumun bir çetin yol üzerinde
Mola virdiyini his iderim .Karanlık ölümün bir cüzüdür onun için
dinlendiricidir.Büyük dinlenme bir zulmet denizine dalıb bir daha ışığa kavuşmamakdan
başka nedir ?
sinemanın diğer bir faziletide olgun yaşın kafa tası içinde , bir deste
deve dikeni gibi sert duran acıtıcı mantık yerine çocuk safdilliği ve kolayca
aldanış kabiliyeti ikame itmesidir .rüya alemi üzerine açılmış sihirli bir pencereyi
andıran beyaz perdede koşuşan , döğüşen , düşen , kalkan şu ahmak
eşhasın tatsız tuhaflıklarından veyahud (kovboy )cendiliklerinden veya harikulade
ırsızlık vakalarından , başka türlü tat almak kabil olur mu ?insan safvetiyle
tagaddi iden sinema edebiyatı , henüz kıymetsiz muharririn işidir.resmi beyaz perde
üzerinde kımıldayan şu rimel ile kirpiğinin her teli bir ok gibi dikilmiş güzel
kadının gözünden , damla damla akan sahte göz yaşları ,zevkini ve aklı selimini
şapka ve bastonuyla birlikde (vestiyer ) e bırakmayan adamı teessürden değil ancak
can sıkıntısından ağlatabilirdi.
Sinema ,böyle masum bir göz eğlencesi kaldıkca , yorgun başın
munis bir ilticağahıdır. Her zevki gaip itmiş ruhu , çocukluk tazeliğine
kavuşdıran bu karanlıkda , basit musiki , tatlı bir ninni vazifesi görür. Ben ,
en güzel ve en dinlendirici uykularımı sinemanın , ipek yasdıklarına başın arkasına
yığılan yumuşak karanlıklarına medyunum
Ahmed Haşim
Açılmazsa buraya tıklayın.
https://drive.google.com/file/d/0B4cefpqI9VORNDdCbGttdEttR1U/view?usp=share_link&resourcekey=0-0hixbsRyR0pe_tvpf239iQ
https://app.box.com/s/2ktqhi9d2ettp7av06llih9yc3idadi3