Mehmet Sümer ile söyleşi (edebiyat ortamı)
Adıyaman Üniversite’sinde Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü okurken Mehmet Sümer hocamız bizim Yeni Türk Edebiyatı dersimize girmişti. İlk dersimize girdiği zamanı hatırlıyorum da. Edebi Bilgiler dersiydi. Bölüm başkanımız Süleyman Çaldak Hocamız övgüyle bahsetti bir ders önce. Süleyman Hoca çok titizdir. Öyle ki sınav kağıtlarını noktasından virgülüne değerlendirir. Bu değerlendirmeyi sınavdan önce yapar, neyin ne kadar puan ettiğini ince ince hesaplardı. Bir keresinde not istemeye gittim 10 puan isteyecektim fazladan verir mi acaba diye. Hocamız önce sınav kağıdımı koydu masaya sonra cevap anahtarını. İnanamadım çünkü çözmemizi istediği beyitteki bütün sanatları listelemiş hangisinin kaç puan edeceğini belirlemişti. Açıklamalar bile belirlenmişti. Hocam, aldı kalemi eline kağıdımı ve cevap anahtarını karşılaştırdı. Notu hesapladı yine aynı not. Yanlışlık yoktu. Hocam o kadar nezaketle bana fazladan not vermeyeceğini ifade etti ki bir daha not istemeye gitmedim dört yıl boyunca. Bazı üniversitelerde hocalar sınav sonrası odasına gelen öğrenciyi kovarlarken bizim hoca not vermeyeceğini bile söylemedi. Ne yaptığımı gösterdi hakettiğim nota razı olmam gerektiğini çok nazik bir şekilde ifade etti. Titizdi Süleyman hocamız, titiz hoca demenin, asabi hoca demek olmadığını öğretti bizlere. Süleyman Hocamız, bir ders önce bize: “Mehmet Sümer hocanız gelecek ve gelecek ders o girecek bu dersinize size modern şiir inceleme yöntemlerini gösterecek.” dedi. Kendini çok iyi yetiştirmiş dedi. Ardından bir kaç şey daha söyledi. Bütün sınıf merak içinde Süleyman Hocanın beğendiği kişinin kim olduğunu beklemeye koyuldu.
Hocamız derse geldi. Başladı anlatmaya. Asaf Halet Çelebi’nin “ben dönerim gökler döner” şiirini yazdı. Şiirin adı bu değil elbette ben bu kısmı almak istedim. Anlambilim ve Göstergebilim’den bahsetti hoca. Şaşırdım kaldım. Bir çok insanın adını ilk kez duyuyordum. Modern yöntemlerden bahsetti. Divan şiirinden bir gazel alır onu düz cümleye çevirir sanatlarını bulur ne demek istediğini açıklar bırakırdık. Şiire bakışımızda yeni bir kapı açmıştı, Mehmet Sümer hocamız. O günün akşamında kitapyurdu’ndan (ki Adıyaman’da kitap bulmak pek de mümkün değil) Anlambilim, Göstergebilim kitaplarını sipariş ettim. Su gibi içtim bu kitapları. Hocamın tahtaya yazdığı “ben dönerim gökler döner” bu eski şiirdeki devriye idi. Bunu farketmemiştim hoca farkettirdi. Daha sonra okuduğum şiirlerde geniş düşünme çabalarım o ders ile başladı.
Mehmet Sümer Hocamız daha sonra Yeni Türk Edebiyatı dersimize girdi. Şiirler yazıyordum o zamanlar. Şiirler, cahil cesaretim bana her aklıma geleni yazdırıyordu. Hocamıza benden bir şey olur mu? Yazdıklarımda bir ışık görüyor musunuz? diye soracakken hocamızın Marmara Üniversitesine gittiğini öğrendim.
Hocam 2011 Şiir Ödülünü aldı. Şimdi Edebiyat Ortamı dergisinde bir söyleşiyle karşıma çıktı. Onun cümlelerini özlemiştik güzel de oldu.