Cumhuriyet Dönemi Türk Romanı Hakkında Bilgiler

Bu yazıda Cumhuriyet Dönemi Türk romanı ve ona yön veren sanatçılar hakkında kısa ve öz bilgiler verilecektir. Dönemin öncesinde Milli Edebiyat dönemine değinilerek kısa bir panoraması verilmiştir. Önce roman hakkında bir kaç bilgi verelim.
Roman nedir?
Roman Batı edebiyatıyla karşılaştırıldığında edebiyatımıza oldukça geç girmiş bir türdür. Dünyada ilk örneğini 1605’te Ispanya’da Cervantes’in Don Ouijote adlı eseriyle verdiği roman türü oluşumunu henüz tamamlamamış bir edebi türdür. Bizde ilk örneğini 1862’de Namık Kemal’in İntibah romanı ile verdiğini düşündüğümüzde Batı edebiyatı ile Türk Edebiyatı arasında bu türün oluşumu açısından yaklaşık iki yüz elli yıllık bir zaman farkı vardır.
Cumhuriyet Dönemi Türk Romanı
Cumhuriyet dönemi Türk romanı önceki kuşağın birikimi üzerine oturmuştur. Aslına bakacak olursak Cumhuriyet öncesi ve sonrasındaki iki dönemi birbirinden ayırmak neredeyse imkansızdır. Çünkü bu yüzyılın başında doğanlar hem II. Meşrutiyet’i hem Milli Edebiyat hem de Cumhuriyet’i ve sonrasını görmüşler ve yaşamışlar, idrak etmişler, eser vermiş ve edebiyat hayatını yönlendirmişlerdir. Her iki dönemi gören sanatçıları belli bir yere oturtmak zorundayız. Eğitim için böyle yapmak mecburiyetindeyiz.
Yakup Kadri, Refik Halit veya Midhat Cemal’i sadece Millî Edebiyat dönemi sanatçısı olarak görmek yanlış olacaktır. Bu bakımdan bir yazar olarak rüştlerini Cumhuriyetten önce ispat etmiş Halide Edip, Reşat Nuri Güntekin, Aka Gündüz ve Hüseyin Rahmi Gürpınar gibi yazarlar Cumhuriyet devrinin de ilk yazarları olacaklardır.

Cumhuriyet devrinin karakteristiğini yansıtan romancıların başında Peyami Safa, Abdülhak Şinasi Hisar, Mahmut Yesari, Esat Mahmut Karakurt, Yusuf Ziya Ortaç, Faruk Nafiz Çamlıbel, Ahmet Hamdi Tanpınar, Ercüment Ekrem Talu, Sermet Muhtar Alus, Osman Cemal kaygılı, Reşat Enis Aygen, Nahit Sıtkı Örik, Sadri Ertem, Bekir Sıtkı Kunt, Reşat Ekrem Koçu, Sabahattin Ali, Aziz Nesin, Faik Baysal, Samim Kocagöz, Talip Apaydın, Kemal Bilbaşar, Nihal Atsız, Fakir Baykurt, Şahap Sıtkı, Attila İlhan, Mehmet Şeyda, Demir Özlü, Tahsin Yücel, Yılmaz Güney, Mehmet Başaran, Erol Toy, Behzat Ay, Oktay Akbal, Oktay Rifat, Melih Cevdet Anday, Kerim Korcan, Abdullah Ziya Kozanoğlu, Turhan Tan, Sabahattin Kudret Aksal, Halikarnas Balıkçısı, Ethem İzzet Benice, Yılmaz Boyunağa, Tank Buğra, Muzaffer Buyrukçu, Enver Behnan Şapolyo, Burhan Cahit Morkaya, Muzaffer İzgü, Hekimoğlu İsmail, Raif Cilasun, Necati Cumalı, Reha Çamuroğlu, Remzi Çayır, Osman Çeviksoy, Yusuf Atılgan, Vüs’at O. Bener, Yaşar Kemal, Erhan Bener, Mustafa Necati Sepetçioğlu, Murat Sertoğlu, Adalet Ağaoğlu, Yusuf Ziya Bahadınlı, Orhan Hançerlioğlu, Çetin Altan, Vedat Türkali, Bekir Büyükarkın, Demirtaş Ceyhun, Haşan İzzettin Dinamo, İlhan Tarus, Nizamettin Nazif Tepedelenlioğlu, Kemalettin Tuğcu, Feridun Fazıl Tülbentçi, Tank Dursun K, İlhan Engin, Niyazi Ahmet Banoğlu, Şerif Benekçi, Niyazi Birinci, Salah Birsel, Necati Tosuner, Burhan Günel, Mehmet Eroğlu, Selim İleri, Mehmet Niyazi Öz-demir, Ahmet Altan, Orhan Pamuk, Cemil Kavukçu, Yılmaz Karakoyunlu, Ahmet Yurdakul, İhsan Oktay Anar, Mustafa Miyasoğlu, Yahya Akengin, Ümit Kıvanç, Erdal Öz, Yalçın Peşken, İlhan Selçuk, Selami İzzet Sedes, Reşat İleri, Ömer Polat, Habib Bektaş, Fatih Atillâ, Kaan Arslanoğlu, Ahmet Karcılar, Ahmet Günbay Yıldız, Hikmet Temel Akarsu, Fikret Ant, Ahmet Ümit, Nihat Genç, Sezai Solelli, Zülfü Livaneli vd. adları anılabilir.
Türk romanı Türkiye’nin sosyal ve siyasal gelişimine paralel ve dünyadaki felsefe ve sanat hareketlerini izleyerek bir gelişme süreci yaşamıştır. Cumhuriyet öncesi Türk romanı ait olduğu devrin özelliklerini yansıtan bir nitelik kazanmıştı. Cumhuriyet dönemi için aynı şeyi söylememiz kesinlikle zor olur. Cumhuriyet rejimini ve onun başlangıçtaki Tek Parti ideolojisini benimsemiş Reşat Nuri, Yakup Kadri, Halide Edip, Memduh Şevket Esendal gibi kimi yazarlar kalemlerini bu ideolojinin emrine veren angaje eserlere de imza attılar. Fakat yazarlık onuru ile bu egemen ideoloji arasında zamanla baş gösteren çatışma adı geçen yazarları daha muhalif ve hırçın bir çizgiye getirmiştir. Bu yüzden Halide Edip ve Yakup Kadri yurt dışına çıkmak zorunda bırakılmışlardır.
Cumhuriyet devri Türk romanının ana karakteristiği daha çok muhalif oluşudur. İslamcılardan Marksistlere, bireycilerden feministlere kadar her yelpazede yazarlar kendi sanat anlayışlarını ülkeye ve hayata egemen rejime karşı geliştirmişlerdir. Söz konusu muhalefet kimi zaman geçmiş dönemlerin kıyasıya eleştirildiği eserlerde kendisine yeni bir makas açar. Os-manlı dönemi hem eski hem de sabık bir devir olduğu için eleştirilir. Roman hemen her ideolojinin taşıyıcısı durumuna getirilir. Bir yandan Marksistler özellikle Köy romanları ile feodal-ırgat (ağa-maraba-ırgat) çatışmasını yansıtan eserler yazarken öte yandan sanayileşmenin sancılarının çekildiği işçi-işveren, sermaye-emek düzleminde sımf çatışmaların körükleyen kentli eserlere imza attılar. Bunu zaman içinde Amerikan karşıtlığı ve buna bağlı olarak makine düşmanlığı aldı.
İslamcı romancılar ise II. Meclis’te dışlanmışlığının travmasını yansıtmaya çalıştılar. Onları Atatürk devrimlerinin tetiklediği öteki travmalar izledi. Özellikle kılık kıyafet, harf devrimi, tekke ve zaviyelerin kapatılması gibi birçoğu duygusal ve ekonomi-politik kaygıdan kaynaklanan bir muhalefet duygusu ile Atatürk devrimlerine karşıtlığı işleyen anti devrim romanları yazdılar. Ancak bir kaçımn edebi seviyeyi tutturan bu romanlar belli bir kesim tarafından başucu kitabı yapılarak tüketildi.
Türkçü-milliyetçi bir çizgide faaliyet göstermesini arzulayan ve Cumhuriyet rejimiyle çatışmayan Türkçü kalemler meselelere daha çok genel çerçeveden bakmayı tercih ettiler. Ne devletin ne de milletin millî ve manevi değerlerinin ‘incitilmemesi’ üzerine kurdukları sanat anlayışlarının zamanla eleştirel bir seviyeye çekildiği görülür.
Kadın sorunu, feminizm, anarşist ve Marksist feminist hareketler romanımızda da temsil kudretini bulmuş akımlar olarak tebarüz etmiştir. Bu romanların hemen tamamının kadın yazarlar tarafından yazılmış olması da romanımızda bir yazar ve konu cinsiyetindeki kamplaşmanın varlığım gösterir. Başlangıçta erkek yazarlar tarafından dile getirilen kadın sorunları neresinden bakılırsa bakılsın yine de erkeksi bir nitelik taşımaktaydı. Fakat kadın yazarlar bu katı kabuğu çatlatarak kendi sorunlarım erkek egemen dille fakat feminen / kadınsı bir duyarlılıkla dile getirmeye çalıştılar.
Cumhuriyet Döneminde bazı kadın yazarlar arasında; Halide Edib Adı var, Müfide Ferid Tek, Şukufe Nihal Başar, Güzide Sabri Aygün, Halide Nusret Zorlutuna, Suat Derviş (Baraner), Muazzez Tahsin Berkand, Mükerrem Kâmil Su, Kerime Nadir, Semiha Ayverdi, Münevver Ayaşlı, Safiye Erol, Nezihe Araz, Peride Celal, Nezihe Meriç, Emine Işmsu, Sevinç Çokum, Ayla Kutlu, Leyla Erbil, Sevgi Soysal, Sevda Sezer, Afet İlgaz, Pınar Kür, Sabahat Emir, Şule Yüksel Şenler, İnci Aral, Eendiz Atasü, Buket Uzuner, Latife Tekin, Oya Baydar, Aysel Özakın, Nazan Bekiroğlu, Elif Şafak, Feride Çiçekoğlu, Füruzan, Semra Özdamar, Tezer Özlü, Suzan Sözen, adları anılabilir.
Cumhuriyet devri Türk edebiyatında öne çıkan, gelişme gösterip bir gelenek kuran türlerden biri de tarihsel romandır. Tarihsel ya da tarihî roman kavramı türün babası sayılan İngiliz yazar Walter Scott’tan Gyorgy Lukacs’a kadar tartışıla gelmiştir. Kimileri bir romanın tarihsel olabilmesi için kronolojik tarih içinde geçmesi yani tarihin malı olması gerektiğini ileri sürerken kimileri de romanın yazılma zamanı ile eserdeki tarihsel zamanın romanın tarihselliğini belirlediğini ileri sürmektedir. Bizce en doğru tanımı Lukacs yapmıştır. Ona göre tarihsel roman vak’ası tarihte geçen ve bu vak’anm anlatıldığı eser tarihsel roman olmaktadır. Buna göre Cezmi romanı Cezmi adlı kâtibin hayatım anlattığı için tarihsel roman değildir. Fakat Yeniçeriler 1926’daki Yeniçeri Ocağı’nın ortadan kaldırıldığı Vak’a-i Hayriye’yi anlattığı ilk tarihsel romanımızdır.
Bu kuramsal çerçeve içinden bakacak olursak Yeniçerilerden bugüne gelinceye kadar bu tartışmanın konusu olmuş romanlarımız vardır. Tarihsel roman bir dönem edebiyatımızda sevilerek okunmuş popüler roman kategorisine girmiştir. Ahmet Midhat Efendi’den başlayarak, Abdullah Ziya Kozanoğlu, İskender Fahrettin Sertelli, Refik Ahmet Altmay, Ragıp Şevki Yeşim, Peyami Safa, Nizamettin Nazif Tepedelenlioğlu, Vâlâ Nurettin, Sami Karayel, Reşat Ekrem Koçu, Feridun Fazıl Tülbentçi, Fazlı Necip, Kemalettin Şükrü, Enver Behnan Şapolyo, Ziya Şakir, Kadircan Kaflı, Kemal Tahir, Zuhuri Danışman, Nihal Atsız, Ratip Tahir, Tank Buğra, Murat Sertoğlu, Safiye Erol, Yavuz Bahadıroğlu (Niyazi Birinci), Bekir Büyükarkın, Attila İlhan, Reha Çamuroğlu, Orhan Pamuk, Nedim Gürsel, Mehmet Niyazi Özdemir, Mustafa Necati Sepetçioğlu, Oğuz Özdeş, Nazan Bekiroğlu, İskender Pala, Ümit Kıvanç, Elif Şafak, Şemsettin Ünlü, Durali Yılmaz, Serpil Ural, Selma Fındıklı, Emre Kongar, Ahmet Altan, Hıfzı Topuz, Haldun Çubukçu, Ayla Kutlu, Erendiz Atasü, Sevinç Çokum, Erol Toy, Yaşar Kemal, Samim Kocagöz, Gürsel Korat, İhsan Oktay Anar, Ahmet Hamdi Tanpmar, Haşan İzzettin Dinamo, Barbaros Baykara, Yusuf Ziya Bahadmlı, Orhan Hançerlioğlu, roman vadisinde eser veren kalemler olarak anılabilir.
Ayrıca Cumhuriyet Dönemi Türk Romanı hakkında aşağıdaki kaynaklara da bakabilirsiniz.
– Türk Edebiyatında Roman: Cumhuriyet Devri / The Novel in Turkish Literature: The Republican Era / FATİH ANDI
– Sosyal ve siyasi değişmeler açısından cumhuriyet devri Türk romanı: A Yalçın
– Cumhuriyet devri Türk edebiyatı H. Tuncer
– Cumhuriyet Devri Türk Romanı – O Gündüz
– Ana Çizgileriyle Cumhuriyet Devri Türk Hikaye ve Romanına Teorik Bir Yaklaşım