Cumhuriyet Dönemine Kadar Türk Romanı

Cumhuriyete Kadar Türk Romanı

Türk romanı Tanzimat döneminde yaşadığı kuruluş deneyimi sırasında başta Ahmet Midhat Efendi, Namık Kemal ve Samipaşazade Sezai Bey olmak üzere bu türde eser veren kalemlerin himmetiyle kendi okuyucusunu yaratmayı başarabilmiştir. Bu devirde romanın kimi anlatım ve teknik sorunlarıyla konu ve tema meseleleri de kısmen çözüme kavuşturulmuştu. Bu yolda Ahmet Midhat Efendi’nin gösterdiği gayretleri hatırlamak yeterlidir. Romanı batılı bir tür olmaktan kurtarıp onu yerli bir tür haline sokan bu kalemlerdir. Bu bakımdan bu devreyi, tercüme, taklit, terkip ve telif diye dört aşamaya ayırabiliriz. Özellikle Ahmet Midhat Efendi’nin romanlarının serüvenleri izlendiğinde bu formülün aynen tatbik edildiği anlaşılacaktır.

Türk romanı ikinci büyük hamleyi Servet-i Fûttun devrinde Halit ziya ile yapmıştır dense yeridir. Romancı kumaşıyla doğan bu yazarımızın özellikle Maî ve Siyah, Aşk-ı Memnu, Kırık Hayatlar ile Nesl-i Ahır romanları başta kendi kuşağından olmak üzere sonraki nesillere etki etmiştir. Bu etkinin sonuçlarım aynı temalar üzerinde durmasalar da milli edebiyat romancılannın, bilhassa Yakup Kadri, Refik Hafit, Reşat Nuri ve Hafide Edib’in üzerinde hissetmek mümkündür. Bununla birlikte Servet-i Fünun romanı birey’in romanıdır. Bireysel ve bireycidir. Hafit Ziya’nın Nesl-i Ahır romanı dışında o eserlerde sosyal bir endişenin varlığı hissedilmez.

Millî Edebiyat dönemi Türk romanının en bariz vasfı millet hayatının artık romanlara girmiş olmasıdır. Bu bakımdan devrini en iyi şekilde yaşatan eserler ortaya konuldu. Memleket salt Anadolu ve Türkiye olarak kabul edilmedi. Milletin uzak geçmişteki hayatına, kavmî devre ve onun bakayası heyecanlarla ilgilendi. Müftüoğlu Ahmet Hikmet’in Gönül Hanım’ı ile Müfide Ferit Tek’in Aydemir romanları böyle bir dikkat ve heyecanın ürünleridir.

Bu devirde sadece konu ve tema bakımından değil anlatım teknikleri ve üslup bakımından da romanda bir ilerleme kaydedildi. Ait olduğu dönemin sanat anlayışını edebiyat rengini yansıtması bakımından bu dönem önceki ve sonraki devirlerin izlerini de taşıdı.

Yüzyılların birikmiş toplumsal ve siyasal meseleleri bu devrin romanlarında tartışıldı. Çizilen tip ve karakterler (ms. Kiralık Konak’ta Naim Efendi, Sodom ve Gomore’de Leyla, Çalıkuşu’nda Feride, Yaban’da Ahmet Celal, Sinekli Bakkal’da Rabia vd.), kendi zihniyetlerini yansıtmalarının yanı sıra yaşadıkları dönemlerle de özdeşleştiler.

11. Meşrutiyet’in sağladığı kontrolsüz özgürlük yazarları da etkilemiş kalemindeki sansürü kaldırarak daha özgür ve özgün bir anlatıma kavuşan yazarlar edebiyatımızın önemli romanlarına imza attılar.

Cumhuriyet devri Türk romanını hazırlayan şüphesiz bu elli-altmış yılık önemli deneyimdir. Cumhuriyet romam bu mirasın üzerinde oturur dense yeridir. Fakat Cumhuriyet kendi fikir akımlarını, oysal ve siyasal heyecanlarım beraberinde getiren bir rejimdi ve Türk toplumunun metamorfozunu gerçekleştirmek için ortaya çıkmış iddialı bir tecrübedir. Bu bakımdan bu devirdi yazılan romanların genel karakteristiği daha çok sorgulayıcı olmalarıdır.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com