Risaletün Nushiye Özeti

Risaletun Nushiye Yunus Emre tarafından 13. Yüzyılda yazılmıştır. Mesnevi türünde bir eserdir. Yazıya başlamadan önce neden Risâletü’n-Nushiyye şeklinde doğrusunu değil de Risaletun nushiyye şeklinde yazdığımı açıklamam gerekiyor. Sevgili bendelimiyim okurları biliyorsunuz ki Google amca üzerinden siteye geliyorsunuz. Google aramasında hiç kimse doğru şekilde yazarak arama yapmıyor o yüzden bütün varyasyonlarını yazarak yazıyı öne çıkarmak gerekiyordu bu yüzden o şekilde yaptım. Bunun için özürlerimi iletiyorum sizlere.
Bireyin nefsi ile başa çıkmak için yapmış olduğu mücadeleleri konu edinen bir mesnevidir Risâletü’n-Nushiyye imtihan yeri olan gelip geçici bu dünyada insanın nefsi ile mücadele edip bu mücadeleden galip çıkarak insan-ı kamil mertebesine ulaşmasının yolları anlatılır.

Nazımı Yunus Emre (638-720/1240-1320)’dir. 562 beyit olan bu mesnevî, 707/1308 yılında telif olunmuş, mefâîlün mefâîlün feûlun vezniyle yazılmıştır. Cenab- Hak Âdemi dört unsur (od,su,toprak,yel) dan yaratılmış her unsurla beraber insan oğluna mesela toprakla sabrın iyi uyun tevekkül ve mekrümetin gelmesi gibi dört sıfat gelmiştir.
Ardından aklın îmanın çeşitlerine, cennet ve cehenneme, anasır-ı erbâ’a (ateş, su, toprak, tahta [tahta yok şaka şaka] hava) ya dair mensur bir bölüm yer almaktadır.
Tek vezinde yazılmış olan asıl bölüm diyebileceğimiz kısım şöylece devam eder:Nefisten sakınmada onun tesirlerinden kurtulmada aklın tavsiyesine göre ancak kanaât yardımcı olabilir kanaâtın geldiği yerden nefis ve tesirleri kaçar.
Kibirden tevazu ile kurtulmak mümkündür gazabın girdiği yerden îman gider akıl gazabın sabırla yenilebileceği salık verilir saadet dileyen kimse sabrı seçmeli ve ondan usanmamalıdır. Hasedin, kin ve cimriliğin kötülüğü, Karun misâliyle anlatılır. Akıl bunlardan kurtulmak için cömertliği ve dünyayı terki tavsiye eder. Sehâvetin karşılığı aşktır. Dedikodu bühtan fenadır. Kişiyi küfre götürür. Yine bu hususta akıl doğruluğu öğütleyerek bunlardan kurtulmanın yolunu gösterir. Âdem’ in yaratılışı anasır-ı erbâ’ a hususiyetiyle başlayan Risâletü`n-Nushiyye mesnevisi, birincisi
kısa olmakla beraber iki vezinden mürekkeptir. Birinci bölüm eserin özü mesabesindendir. Bu manzûmede, klasik tarzda tevhid, na’t, sebeb-i telif bölümleri yoktur. Eser, altı dâsitana ayrılmış olup bunlar: ruh ve akıl, kanaât, boşu (gazap), sabr, haset, gıybet ve bühtandan ibarettir. Bu mesnevinin dili ve ifadesi her ne kadar Yunus’un ilahîlerinde, hece vezniyle olan şiirlerindeki coşkunluk ve hassasiyetle mukayese olunamazsa da bu tür, talimi eserlerin karakterleri itibariyle böyle bir özelliği de beklememek lazımdır.
Risaletun Nushiye dini ve tasavvufi tarafları olmakla beraber nasihatnâme nev’inden didaktik bir mesnevîdir. Akıl, kibir, gazap v.s.nin teşhis ü intak sant’atıyla konuşturulduğu bu manzûme, aynı zamanda temsili bir eserdir.