Osmanlıca Metin – Hande-i Adem – Süleyman Nesib
Merhabalar uzun zamandır Osmanlıca Metin paylaşmadığımı farkettim. Sizlere güzel bir Osmanlıca Metin ile yeniden merhaba diyorum. Süleyman Nesib’in Hande-i Adem isimli manzumesinin Osmanlıca okumasını yapacağız ardından başka bir yazıda bu şiiri tahlil edeceğiz. Hem şiir tahlili arayanlar için hem de Osmanlıca Metin isteyenler için güzel bir yazı dizisi olacağını düşünüyorum.
İnternette arattığımda da bu manzumenin günümüz Türkçesiyle yazılı halini bulamadım. Bu nedenle çevirisini de yayınlama gereği duyuyorum. İstifade etmek isteyenlere büyük kolaylık sağlayacağını düşünüyorum. Süleyman Nesib Hande-i Adem Osmanlıca olarak sizlerle paylaşmaktan büyük keyif alıyorum.
Bu manzume Aşiyan Mecmuasında yayınlanmıştır. Elime geçtiğinde taraması oldukça kötüydü biraz düzelme yapmaya çalıştım. Arkaplanı temizledim ancak bu kadar vakit ayırabildim. Aslında Osmanlıca Klavye ile yeni baştan yazmak da mümkün.
Önce metni buyrun.
Hande-i Adem
İndim deniz kenarına bir şeb hava lâtif
Âsude, hep civâr ü semâ tâbnak idi.
Yer yer zalâm içindeki bir tâbiş-i kesîf
Vermişti karşı sahile bir reng-i sermedi.
Gâh! temevvüc eyleyerek bahr-ı pür-sükûn,
Bir nur serpilirdi ridâ-yı siyâhına.
Bir ses ki gâh olurdu melâl-âver-i derûn,
Benzerdi bir yetim kızın gizli âhına.
Birkaç balıkçı sandalı geçti uzaklara…
Bahrin sükûn u hüznü yine avdet eyledi,
Rûh-ı melûlu kendisine davet eyledi.
Daldım yemm-i tefekküre, gördüm ki kapkara
Bir şey çeker beni ummana dembedem;
Kaçtım; peyimde kahkaha-endâz idi adem.
Süleyman Nesib Hande-i Adem
Bir sonraki yazıda manzumenin tahlilini yapmaya çalışacağız. Görüşmek dileğiyle
1 Cevap
[…] Bu yazıda sizlerle Ali Ekrem’in Leyl-i Mükevkeb adlı manzumesini paylaşacağım. Osmanlıca metin Google dökümanlar üzerinden görüntülenebilir ve […]