Kaldırımlar Necip Fazıl Osmanlıca Metin

Merhabalar sevgili Osmanlıca severler. Okumak için yanıp tutuştuğunuz bir eseri daha sizlerle paylaşıyoruz. Bu defa farklı olarak resim ya da pdf değil doğrudan klavye edilmiş halini paylaşıyoruz. Aslında bu şekilde paylaşmak iyi değil çünkü hiç kimse google amcada osmanlıca yazarak arama yapmıyor bu yüzden site öne çıkmıyor ya da arama sonuçları ile buraya gelemiyor insanlar. Bu yüzden resmi olarak paylaşıyoruz bunun bilgisini de buradan vereyim.
Mutlu okumalar.

قالديرملر
يعقوب قدرى يه
صوقاقده يم، كمسه سز بر صوقاق اورتاسنده،
يورويورم، آرقامه باقمادن يورويورم.
يولمك قاراكلغه قاريشان نقطه سنده
صانكه بنى بكله ين بر خيال كورويورم.
قارا كوكلر كول رنكى بولوطلرله قاپانيق،
أولرك باجاسنى قوللايور ييلديريملر.
بو كيجه ياريسنده ايكى كيشى اويانيق:
برى بنم، برى ده اوزايان قالديريملر.
ايچمده داملا داملا بر قورقو بيريكييور
صانييورم هر سوقاق باشنى كسمش ديولر.
سيم سياه جاملرينى اوزريمه ديكييور
كوزلرى چيقاريلمش بر اعما كيبى أولر.
قالديريملر، اضطراب چكنلرك آننه سى،
قالديريملر، ايچيمده ياشامش بر انساندر.
قالديريملر، دويولور سكون ايچنده سسى،
قالديريملر، ايچمده اوزايان بر لساندر.
بكا دوشمز جان ويرمك يوموشاق بر قوجاقده،
بن بو قالديريملرك ايسته ديكى چوجغم.
آمان صباح اولماسين بو قاراكلق سوقاقده،
بو قاراكلق سوقاقده بيتمه سين يولجيلغم.
بن كيده يم يول كيتسين، بن كيده يم يول كيتسين،
ايكى يانمدن آقسين بر سيل كبى فنرلر.
طاق طاق آياق سسمى آچ كوپكلر ايشيتسين،
يولمده بر طاق اولسون ظلمتدن طاش كمرلر.
نه ايشيقده كزه يم، نه كوزه كورونه يم.
كوندوزلر سزه قالسين، ويرك قاراكليقلرى.
ايصلاق بر يورغان كبى اييجه بورونه يم،
أورتك اوستمه أورتك، سرين قاراكلقلرى.
اوزانيويرسه كووده م طاشلره بويدن بويه،
آلسه بو صوغوق طاشلر آلنمده كى آتشى.
دالوب سوقاقلر قادار أسرارلى بر اويقويه
أولسه قالديريملرك قارا سودالى أشى…
Kaldırımlar Günümüz Türkçesiyle
I
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa saplanan noktasında,
Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.
Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık;
Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.
İçimde damla damla bir korku birikiyor;
Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler…
Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor;
Gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler.
Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi;
Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.
Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi;
Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.
Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta;
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!
Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta;
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!
Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin;
İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler.
Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin;
Yolumun zafer tâkı, gölgeden taş kemerler.
Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim;
Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları!
Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim;
Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.
Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya;
Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.
Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir uykuya,
Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi…
II
Başını bir gayeye satmış bir kahraman gibi,
Etinle, kemiğinle, sokakların malısın!
Kurulup şiltesine bir tahtaravan gibi,
Sonsuz mesafelerin üstünden aşmalısın!
Fahişe yataklardan kaçtığın günden beri,
Erimiş ruhlarınız bir derdin potasında.
Senin gölgeni içmiş, onun gözbebekleri;
Onun taşı erimiş, senin kafatasında.
İkinizin de ne eş, ne arkadaşınız var;
Sükût gibi münzevî, çığlık gibi hürsünüz.
Dünyada taşınacak bir kuru başınız var;
Onu da, hangi diyar olsa götürürsünüz.
Yağız atlı süvari, koştur, atını, koştur!
Sonunda kabre çıkar bu yolun kıvrımları.
Ne kaldırımlar kadar seni anlayan olur…
Ne senin anladığın kadar, kaldırımları…
III
Bir esmer kadındır ki, kaldırımlarda gece,
Vecd içinde başı dik, hayalini sürükler.
Simsiyah gözlerine, bir ân, gözüm değince,
Yolumu bekleyen genç, haydi düş peşime der.
Ondan bir temas gibi rüzgâr beni bürür de,
Tutmak, tutmak isterim, onu göğsüme alıp.
Bir türlü yetişemem, fecre kadar yürür de,
Heyhat, o bir ince ruh, bense etten bir kalıp.
Arkamdan bir kahkaha duysam yaralanırım;
Onu bir başkasına râm oluyor sanırım,
Görsem pencerelerde soyunan bir karaltı.
Varsın, bugün bir acı duymasın gözyaşımdan;
Bana rahat bir döşek serince yerin altı,
Bilirim, kalkmayacak, bir yâr gibi başımdan…