Berner Konvensiyonu nedir?
Facebook’ un yeni kullanım koşullarına cevaben, tarafıma ait her tür kişisel bilgi, görsel, karikatür, resim, fotoğraf ve videonun telif hakkının (Berner Konvansiyonu uyarınca) bana ait olduğunu beyan ederim. Bunların ticari kullanımı için daima benim onayım gerekli olacaktır!
Mevcut tebliğ uyarınca bunların ifşası, kopyalanması, dağıtılması, yayımı ya da bu profil ve/veya içeriği temel alınarak aleyhime diğer herhangi bir faaliyette bulunulmasının kesinlikle yasak olduğunu Facebook’a bildiririm. Bahse konu yasaklar, Facebook’un yönlendirmesi ya da kontrolü altında çalışan personel, öğrenciler, temsilciler ve/veya diğer her tür çalışan için de geçerli olacaktır. İşbu profil içeriği özel ve gizli bilgi niteliğinde olup, gizliliğimin ihlali yasalar kapsamında cezai işlem gerektiren bir durumdur.
(UCC 1 1-308-308 1-103 ve Roma Yönetmeliği).(Facebook, sermayesi halka açık bir şirkettir. Tüm üyelerin buna benzer bir bildirimi profillerinde yayınlamaları önerilir. İsterseniz bu bildirimi kopyalayıp duvarınıza yapıştırabilirsiniz. Bu tür bir bildirimi en az bir kez yayınlamamanız halinde, fotoğraflarınız ve profil durum güncellemeleriniz de dahil olmak üzere profilinizde yer alan öğelerin kullanımına zımnen onay vermiş olursunuz.)
Önce Cem Yılmaz’ın gösterisinde bilgi paylaşma hastalığına bir göz atalım.
Kimse de demiyor ki ulan ben kimim ki. Ne yapsın facebook sizin profil fotonuzu. Komik olmayın Allah aşkına. Facebook’ta attığı her adımı paylaşan, her türlü fotoğrafını paylaşıp sonra pişman olan kişinin haleti ruhiyesinin tanımı aslında şu “berner konvensiyonu” diye paylaşılan paragraflar. Ayrıca profil fotonuzdan daha fazla bilgi veriyorsunuz. Bulunduğunuz yer gittiğiniz mekan, yediğiniz, içtiğiniz, gezdiğiniz yer. Gittiğiniz film. Okuduğunuz kitap. Burcunuz. Oy verdiğiniz parti. Sevdiğiniz tarihi şahsiyetler. Ülkemize bir ajan gönderseler bu kadar bilgiyi alamazlardı bizden. Facebook bu yönüyle çok başarılı. ama bu başka yazıların konusu olmak üzere şurada bir yerde asılı dursun.
Kişisel bilgilerin işlenmesi konusuna gelince; Facebook’a üye olurken kabul ediyorum kutucuğunda tıkladığında zaten hakkındaki bilgilerin işlenmesine izin verdin daha neyin peşindesin. Zannediyorsun ki facebook sen arkadaşlarınla iletişim kur diye kuruldu. Yanılıyorsun. Seni daha iyi tanımak ve seni bir pazar olarak incelemek, sana en uygun reklamı göstermek için tasarlandı. Reklamverenlerin senin potansiyel müşterisi olduğun mesajlarını okuman için kuruldu.
Kişisel bilgilerin konusunda duyarlıysan paylaşmazsın olur biter. Herkesin görmesini istemediğin şeyi zaten internete yüklemen büyük bir hata değil mi? Kendi elinle verdiğin bilgileri korumak için yasal dayanaklar arayıp durursun. Klavye başına geçtiğinde kendini kaybedenlerden olma. Ortam sanal olsa da sen gerçeksin. Senin paylaştığın, konuştuğun her şeyin gerçek hayatta bir karşılığı var.
Bu saçma paragraflar gösteriyor ki facebook’u kullanmayı bilmiyoruz. Pervasızca paylaşıyoruz ki bu yazıyı görünce yaptığımızın farkına varıp düşünüyoruz. Bu paylaşımı duvarında gördüklerim hakkındaki düşüncem şu oldu. Demek ki bu kişi aklına her geleni yazmış çizmiş, kişisel bilgilerini pervasızca paylaşmış o yüzden böyle bir sazanlığa kolaylıkla düştü. Yalandan bile olsa berner konvensiyonu kendi pervasızlığını örtmeye aday bir anlaşma olabilirdi.
Facebook’u hem çok kullanıyoruz, hem de arada bir durup ulan durmadan bir şeyler paylaşıyoruz bunlarla bir şeyler yapmasınlar diye düşünüyoruz. Bugün facebook bütün resimlerinizi reklamverenlere satıyoruz dese yine de üye sayısı azalmayacaktır. (bunu zaten yapıyorlar sizden zaten izin bile aldılar)
Facebook konusunda profesyonel bir değerlendirme isterseniz şurada bir tane var. Ben kişisel fikirlerimi yazdım bana kızmayın.
Google bu konuda bir profesyoneldir. Her bilginizi kullanıyor ama sizin ruhunuz bile duymuyor. Telefon konumlarınızı, resimlerinizi sosyal hesaplarınızı. Paylaştıklarınızı. size uygun reklamlar göstermek için kullanıyor. Ama facebook kadar rahatsız etmiyor sizi niye acaba.