Servet-i Fünun Dergisi

Servet-i Fünun Dergisi başlangıçta Servet gazetesinin eki olarak çıkmak iken daha sonra Servet-i Fünun adıyla bağımsız olarak yayımlanmıştır. Servet-i Fünun dergisi yayın hayatına 27 Mart 1891 tarihinde başlamıştır.. Ahmet İhsan (derginin sahibi) yeni bir baskı tekniğini Avrupa’dan getirerek dergiye farklı bir görünüm vermiştir. Dergi başlangıçta fen bilimlerinin yayın organı olarak yayın hayatını sürdürse de sonradan edebiyat ve sanat dergisine dönüşmüştür. Servet-i Fünun sadece yayın hayatına başladığı dönemin edebiyatçılarına değil daha sonra sırasıyla Fecr-i Ati, Milli Edebiyat ve Yedi Meşalecilere de ev sahipliği yapmıştır.

Resimli ilk mecmua

Ahmet İhsan derginin resimli bir dergi olarak yayınlanması için büyük çaba harcamıştır. Bu amaçla İstanbul’un değişik manzaralarının fotoğraflarını çektirmiş ve klişelerini yaptırmıştır. 27. Sayıda Ortaköy Camii ve 28. Sayıda Kız kulesi resmi vardır. Bu iki sayı çok ilgi çekmiştir.  Kız kulesi fotoğrafı”manzûr-ı şahâne” olarak kabul edilmiştir. Derginin bu kalitede çıkmasından II. Abdulhamit de oldukça memnuniyet duymuştur. Hatta dergiye kendi bütçesinden aylık bağlamıştır. İlginç olanı Sultan Abdülhamid’e düşmanlık yapan yazar ve şairlere rağmen II. Abdulhamid dergiyi desteklemiştir.

Yetenekli kalemlerin mahfili

Dergide yabancı yazarlardan tercümeler yer almıştır. Jules Verne, Alphonse Daudet, Alaksandre Dumas, Françoise Coppee, Theodore Baunville, Paul Bourget gibi yazarların tercüme ve tefrikaları yayınlanmıştır.  Yayın hayatına başladığı dönemde Ahmet Rasim, Mahmut Sadık, Nabizade Nazım, Besim Ömer gibi isimler görülmüştür. Dergi asıl edebiyat dergisi kimliğine 1896 yılı şubatında derginin başına Tevfik Fikret’in geçmesiyle kavuşmuştur. Fikret derginin her sayfasında, mizanpajında, içeriğinde köklü değişiklikler yapmıştır.  Mecmuanın getirdiği bir yenilik de edebi sohbetlerin yer aldığı musahabe-i edebiyye sütunlarının yayınlanmasıdır. Derginin etrafına toplanan yetenekli kalemler şunlardır. Halid Ziya, Mehmet Rauf, Cenab Şahabettin, Hüseyin Siret, Ali Ekrem Bolayır, Süleyman Nesib, Hüseyin Cahit, Hüseyin Suat, Ahmet Reşit, Süleyman Nazif, Faik Ali, Ahmet Hikmet, Ahmet Şuayb.

İlk görüş ayrılığı

Tevfik Fikret’in yönetime geçmesiyle birlikte edebiyat dergisine dönüşen Servet-i Fünun Dergisi Ali Ekrem, Cenab Şahabettin, Halid Ziya, Ahmet Reşit ve Mehmet Rauf gibi yetenekli yazarlarıyla yoluna devam ederken bir görüş ayrılığı yaşar.  Şiir, roman, öykü ve eleştiri yazılarıyla sütunları süslemeye devam eden topluluk Ali Ekrem’in “şiirimiz” makalesinin yayınlanması ile birlikte ilk kırılmayı yaşar.  Bu topluluk içindeki ilk tartışmadır. Ali Ekrem ve Tevfik Fikret arasında cereyan eder.  Tevfik Fikret, derginin başyazarı olması nedeniyle önce bu makaleyi olduğu gibi yayımlama sözü verdiği halde sonradan yazının bazı bölümlerini çıkararak yayımlamıştır. Ali Ekrem dergiden ayrılır. Onu Sezai Bey, Ahmet Reşit ve diğerleri takip eder. Bu hadise üzerine Tevfik Fikret yazı işlerinden ayrılır ve yerine Hüseyin Cahit getirilir.

Edebiyat ve Hukuk çevirisi, derginin kapatılışı

Hüseyin Cahit Yalçın’ın 1901 da Fransızcadan çevirmiş olduğu “Edebiyat ve Hukuk”’un yayımlanmasıyla dergi kapatılmıştır. Süresiz kapatılan dergi, her ne kadar 6 ay sonra yeniden yayın hayatına geri dönmüşse de artık eski heyecan ve havasından çok uzakta sıradan bir mecmua görünümüne bürünmüştür. 1910’da Fecr-i Ati topluluğunun yayın organı olarak yeniden şekillenmiştir. Ancak bu başka bir yazının konusu olmak üzere burada beklesin. Biz günümüze doğru kronolojik olarak Servet-i Fünun’u anlatmaya devam edelim.

Yeni Lisan’dan Yedi Meşalecilere

1911 yılında Genç Kalemler dergisinde Yeni Lisan hareketinin duyurulması ve Ali Canib’in bu hareket katılması ile Cenab Şahabettin ve Ali Canib arasında ciddi kalem tartışmaları olmuştur. Eski Servet-i Fünuncular Yeni Lisan hareketine karşı çıkmışlardır. Daha sonra Milli Edebiyat‘ın güçlü ve haklı gerekçeleri harekete karşı olan şair ve yazarları bu harekete katılmaya itti. 1922’de Ahmet İhsan’ın Avrupa’ya gidişi ile dergi yayın hayatına ara verdi. 1924’te tekrar çıkmaya başladığında ise artık Yedi Meşalecilerin yayın organı olmuştur.  Yaşar Nabi Nayır, Cevdet Kudret Solok, Sabri Esat Siyavuşgil, Ziya Osman Saba, Kenan Hulusi Koray, Muammer Lütfi ve Vasfi Mahir Kocatürk artık Servet-i Fünunda yazmaktaydı.

Toplam 2464 sayı çıkmıştır

1928’de Latin harflerinin kabulü ile Servet-i Fünun Dergisi yepyeni bir görünüme kavuştu. Adı da Uyanış Servet-i Fünun olarak değişti. Halid Fahri Osansoy yayın müdürlüğü görevini yürütmeye başladı. Servet-i Fünun Dergisi  toplamda 2464. sayı çıkmıştır. 26 Mayıs 1944’te son sayısı olan 2464. sayı ile yayın hayatına veda etmiştir. Edebiyatımıza birçok şair ve yazar kazandıran Servet-i Fünun Dergisi bir döneme adını vermiş ve edebiyat dünyasının nabzını tutmuştur.

 

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com