Osmanlıca Bir Damla Kan – Ahmet Hikmet
Eylülün karanlık bir sabahı, henüz güneş doğmamıştı. Yatağımdan fırladım. Alelacele giyindim. Arkadaşlarımdan birinin köşkünün yarı açık kapısından girdiğim sırada arkadaşımı bir iki ahbabıyla bana bakar gördüm. Ava gidecektik. Tedarik ettikleri bir çifteyi: — Kısmetin...